Haberler Yaşam karım annemi istemiyorsa ne yapmalıyım? Yeşim Tijen yazıları, önerileri. Karım annemi istemiyor! 1; 22.01.2014 - 11:39 Güncelleme: 22.01.2014 - 11:39.
ShriJesus Puja. Hounslow, Londra (İngiltere), 23 Kasım 1984. Dün, hepimiz için hoş bir gündü ve Ben farklı seviyede bir şeyler söyledim. Sürekli olarak sıradan şeyler hakkında konuşuyoruz ve bu şeyler bazen çok fazla, bizler onların çok önemli olduklarını düşünürüz. Ama dün sizinle konuştuğum zaman, umarım
1)Hastalıklar: Koroner yetmezlik, enfarktüs, böbrek üstü bezlerinin fazla ya da az çalışması, cinsellik hormonlarının azlığı, tiroid hormonlarının azlığı ya da artışı
Birbirimizi bıraktığımızda ikimiz de nefes nefeseydik ama gülümsüyorduk. Aynı anda birbirimizin yüzlerini avuçlarımızın arasına aldık. Hangeng: Seni seviyorum, ölene kadar da seveceğim. Çabuk dön. Ben: Ben de seni seviyorum ve ölümden sonra da seveceğim. Çabuk döneceğim. Tekrar dudaklarımdan öpüp beni bıraktı.
karım cinsel hayatımızdan şikayetçi. Slm eşimle severek evlendik küçük birde bebeğimiz var eşim şuan bütün gün onunla ilgileniyor bu sabah kahvaltıda cinsel hayatımızdan şikayetçi ve tartıştık eve geldin mi yorgunum diyip bir köşeye çekiliyorsun dedi her akşam her akşam olmaz ki şeklinde söylendi sende bütün gün
cash. Dinimiz aile müessesine büyük önem veriyor. İslam toplumunun temeli ailedir. Aile evlilikle başlar. İlk nikah, ilk evlilik cennette yapıldı. Annesi ile hanımı arasında tercih yapmak zorunda kalan Müslüman erkeğin durumu, kayınvalidemle görüşmek istemiyorum günah mı? Eşi ile ailesi arasında kalan erkek ne yapmalı? Evlilikteki niyet Allah’ın rızasını kazanmaktır. Eğer aile felakete sürüklenirse bütün toplum felakete sürüklenir. Soru Şimdi biz yıllardır aynı evde; eşim, annem ve babam ile yaşıyoruz. Fakat artık eşim, annem ve babamla kalmak istemiyor. Birbirlerine kırıcı söz söylüyorlar. Arada kaldım. Hocam aileme kalsa eşimi boşamam gerek, onların dedikleri bu. Çok arada kaldım, ne yapmalıyım? Sadece ailen dedi diye eşini boşayamazsın. Bunun adı zulümdür. Boşamayı hak eden bir eş boşanırsa o zulüm olmaz. Evlenen bir kadına müstakil ev oluşturmak erkeğin erkeklik görevidir. Siz bunu oluşturarak eşinizi de ailenizi de sıkıntıdan koruyacaktınız. Böyle bir sürece geçin. Her iki tarafı da idare etmek zorundasınız. Üçüncü bir aile büyüğünden destek alarak bunu yapın.
Mesaj Gönderim Zamanı 1426 1 Üye 0 “Karım Annemi İstemiyor” Diyene Cevap 5 yıllık evliyim. 3 yaşında kız çocuğu babasıyım. Babam öldükten sonra annem yalnız kalınca yanımıza taşınmasının uygun olduğunu düşündüm. Yaşlı kadın, yalnız kalmasın. Lakin karım annemi istemiyor. Sizce ne yapabilirim... Yeşimin cevabı ''Bir anneye sormuşlar en çok hangi evladını seviyorsun diye, kadın demiş ki 'Hasta olanı iyileşene kadar, en küçüğünü büyüyene kadar, dışarıdakini eve gelinceye kadar.' Anneler her evladı için ayrı ayrı emek ve sevgi veriyor; ama biz evlatlar, gönülden istesek de ne yazık ki annemize evimizde yer açamıyoruz. Hayatımızı bizimle paylaşan eşimize sormak durumundayız. Yıllardır bitip tükenmeyen gelin-kaynana sürtüşmeleri hepimizin ya hayatında ya çevresinde yaşanmıştır. Biri genç biri eski kuşak kadın ne isterler birbirlerinden? Niye bu kadar tahammülsüzdürler? Alıp veremedikleri nedir? En çok hemcins olarak onların birbirlerini anlamaları gerekmez mi? Kadın, kadının söylendiği gibi en büyük rakibi ve düşmanı mı gerçekten? Eğer ortada bir erkek varsa, evet rakibi oluyor, paylaşmak istemiyor kadınlar. Aslında her şey çok eskilere dayanıyor, ta geçmişe. Gelin olmak bugünkü kadar kolay değilmiş eskilerde. Kuralları varmış gelin olmanın. Bu kurallar aynı masaya oturmasından tutun konuşmasının yasak olmasına kadar dayanıyormuş. Bugüne gelene kadar çok yol kat edilmiş. Belki bazı şeyler aşılmış diyelim ama hala gözle görülür bir sürtüşmenin var olduğunu görebiliriz. Kayınvalideler de bir zaman gelin olmuş oysa. Ama ya düşüncesizlikten ya sevgisizlikten ya paylaşamamaktan, kayınvalide belki kendinin de bir zaman yaşadığı sıkıntıları gelinine yaşatabiliyor. Oğlunun hayatında baskın olma isteği bu çatışmaların önde gelen nedenlerinden biri diye düşünüyorum. Hem oğlunun annesi olduğundan hem yaşamın ve yaşının getirdiği tecrübelerinden dolayı gelininin sözünü dinlemesini isteyebiliyor. Gelin her şeyden önce bir gün kendisinin de yaşlanacağını hiç düşünmüyor veya çok uzak görüyor. Hayatında söz hakkı vermek istemiyor. Yaşamına karışılmasından hoşnutsuz olarak başlıyor didişmeler. En ufak şeyler pire iken deve oluyor, büyüyor. Annesiyle eşi arasında kalan erkek ne yapacağını bilemiyor. Annesine hak verse eşiyle, eşine hak verse annesiyle sorunlar yaşayabiliyor. Hayatının 40–50 yılını belli bir tarzda yaşayan kayınvalidenin yanlış olduğunu düşündüğümüz davranışlarını, alışkanlıklarını bir anda değiştirmesini beklemek olmaz. Bu durum göz önünde bulundurulduğunda fedakârlığın ve sabrın geline düştüğünü görüyoruz. Bu sabrı gösterebilmenin yolu; kayınvalideyi rakip değil anne olarak görmek ve o gözle bakmaya çalışmakla olur diyorum. Her gün yan yana oturmak kolay değildir. Birbirinin iyi yanlarından zevk alıp kötü yanlarına kızmamak için büyük bir yaşam deneyimi, akıl olgunluğu ve insan sevgisi gerekir. Bu, hem gelin hem kayınvalide içindir. ’Evlilik emek ister, paylaşmak ister, denge ister; yollar hep düz olmaz, virajlarda dikkat, yokuşlarda kuvvet, inişlerde sabır, bir de olmazsa olmaz sevgi ve saygı ister.'' Böyle özetlemişler evliliği. İki kişiyle yaşanacak gibi gözükse de hiçbir zaman iki kişi olarak yaşanmaz. Ailelerin de katılımıyla kimi zaman neşe kimi zaman sıkıntı olurlar hayatımızda. Ama iyi ki vardır büyüklerimiz hayatımızda. Eşinizin her ne kadar annenizin gelişine karşı olduğunu bilseniz de, ona endişeleriniz ve kaygılarınızı ifade ediş biçiminiz, tüm samimiyetinizle anlatışınız onun düşünmesini sağlayacaktır. Yalnızca biraz zamana ihtiyacı vardır belki de. Çaresizlik, bir sıçrama taşıymış. Sıkıştığımızda, çaresiz kaldığımızda bir anda çözümler üretmeye başlarız. Baktınız kabul görmüyor anneniz, o zaman zorlamanın bir manası olmaz. Hem eşinize hem size, en önemlisi de annenize sıkıntı yaşatmış olursunuz. İmkânınız varsa yanına bir yardımcı alabilirsiniz ve sizde sık sık ziyaret ederek onu evinden ayırmamış, huzursuzluk yaşamamış olursunuz. Diğer bir çözüm bakımevleri. Bizim gelenek-göreneklerimizle pek örtüşmüyor, henüz benimseyemedik Türk toplumu olarak. Günümüzde yüksek standartlarla çalışan bakımevleri olsa da; yok yok bu bize göre değil, evlatları olan ana-babalara göre değil diye düşünüyoruz. Herkesin yerine biri konulabilir ama annelerimizin yerine koyabileceğimiz kimse yoktur. Bunu unutmadan eşinizle en doğru karara varabilmeniz umuduyla... Yeşim Tijen, Haber Türk
karım annemi istemiyor ne yapmalıyım