PeabodyResim Kelime Testi, 2,5-18 yaş çocuk ve bireylerin dil gelişimini (kelime bilgisini) ölçmek amacıyla uygulanan bir gelişim testidir. Daha Fazla Bilgi için. EĞİTİMLER. Kurumlara Yönelik Eğitimler. Uzmanlara Yönelik Eğitimler. Öğrencilere Yönelik Eğitimler. ÇağÇoçuk Akademisi Atlantis Fm Sponsoru. 08 Nis 2015. Yaş gurubuna ve ihtiyaca uygun eğitim programlari. Merak ettikleriniz 2yıllık Çocuk Gelişimi bölümü tanıtımı sayfasına hoş geldiniz. Önlisans ve lisans bölümlerini güncel olarak tüm ayrıntıları ile tanıttığımız yazı dizimizde bugün 2 yıllık Çocuk Gelişimi bölümü var. Aşağıda sırasıyla Çocuk Gelişimi bölümü nedir, puan türü nedir, Çocuk Gelişimi bölümü iş imkanları ve çalışma olanakları nelerdir, bölüm ÜniversiteOnaylı Çocuk Bakımı ve Bakıcılığı Eğitimi Sertifika Programı (SGK Çalışan Anne Desteği Sertifikası) Katıl. çocuğun yaşına uygun etkinlik malzemelerini hazırlama işlemlerini yapma yeterliliklerini kazandırmaya yönelik eğitim ve öğretim alan nitelikli kişiye denir. Dil Gelişimi 4 . Kızve erkek çocuktaki büyüme birbirinden farklı bir sırayı takip eder. Yanıt Açıklaması: Ergenlik (son çocukluk) dönemi 11-12 ile 17-18 yaşları arasını kapsar. Ergenlik döneminde fizyolojik ve hormonal değişiklikler kendini gösterir. Kızlarda 12-13, erkeklerde 13-14 yaşlarında ortaya çıkar. cash. Sorgu çağının en üst düzeye ulaştığı yaştır. Çevresini daha iyi tanımaya çalışan, yeni kavramları cinsellik merak edip öğrenmek isteyen 4 yaş çocuğu bitmek bilmeyen “nasıl, neden, niçin” sözcüklerini kullanır. Sorularına cevap beklerken karmaşık olmayan, rahatlıkla anlayabileceği, kısa cevaplar vermek en doğrusudur. Ansızın gelebilecek bu sorulara anında cevap vermemiz gerektiği için olası sorulara karşı her zaman hazırlıklı olmak gerekir. SOSYAL-DUYGUSAL GELİŞİMLERİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRDİĞİMİZDE *Kendine güveni artmaya başlayan 4 yaş çocuğu artık bağımsız davranışlar göstermeye başlar. *Kendi başına bir şeyler yapabildiğini ailesine ve çevresine göstermek ve kendi seçimlerini kendisi yapmak ister. *Kuralları anlamaya başlar. *Karşı gelme bu yaşın en belirgin özelliğidir. *Henüz empati yapamasa da yavaş yavaş başkalarının duygularını anlamaya başlar. *Çok fazla soru sorar, sizden cevap bekler. *Artık daha çok ve daha uzun süre oyun oynar. *Yaşıtlarıyla oynamaktan keyif alır. *Oyunlarında detaylar giderek artmaktadır. *Artık dramatik oyunlar oynamaya başlar, oyunlarında rol yapabilir. *Diğer yaşlarına göre daha çok paylaşır. *Sıra beklemeyi öğrenmeye başlar. *Yalnız kalma ve karanlık gibi korkuları olabilir. *Doğru/yanlış kavramları henüz tam olarak oturmamıştır. *Kız çocuklar babaya, erkek çocuklar anneye daha düşkün olurlar. *Hayal dünyası oldukça aktiftir. Gerçek ile hayali ayırt etmeye başlasa da zaman zaman karıştırabilmektedir. *Hayali arkadaşları olabilir. *Cinsiyet farklılıkları anlamaya çalışır. Konu ile ilgili sorular sorar. *Tehlikeyi henüz algılamayabilir. *Zaman zaman yalan söyleyebilirler. BİLİŞSEL GELİŞİMLERİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRDİĞİMİZDE *Zaman kavramı yavaş yavaş oturmaya başlar. *Büyük/küçük kavramlarını bilir. *Aynı/farklı kavramlarını bilir. *Ana renkleri bilir. *Yakın zamanda yaşanmış olayları anlatabilir. *Benzerlikleri ve farklılıkları fark edebilir. *Kendisine verilen yönergeleri 3-4 sırasıyla yerine getirebilir. *Dikkat süreleri kısadır. DİL GELİŞİMİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRDİĞİMİZDE *Konuşmasının net ve anlaşılır olması beklenir. *Konuşmasında çocuksu ifadelerin giderek azalması beklenir. *Bazı harfleri doğru telaffuz edemeyebilirler. s,r gibi *Zamirleri yerinde kullanabilir. *Konuşmalarında “neden, niçin, nasıl” sorularını sık sık kullanır. *Çünkü ile iki cümleyi birbirine bağlayabilir. *Kısa hikayeler anlatabilir. *Çocuk şarkılarını ezbere söyleyebilir. PSİKO-MOTOR GELİŞİMİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRDİĞİMİZDE *Sakinliğin yerini hareketlilik almıştır. *Koordinasyonu ve dengesi gelişmektedir. *Nesneleri hedefe atabilir. *Müzik eşliğinde hareket edebilir. *Koşar, atlar 10cm , zıplarlar. *Küçük kas gelişimi gerektiren faaliyetleri yapabilir. kesme,koparma,yapıştırma,sıkma *Boncukları ipe dizebilir. ÖZBAKIM BECERİLERİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRDİĞİMİZDE *Cinselliğinin farkına varmaya başladığı için cinsel bölgelerini inceleyebilirler. *Karşı cinsin bedenine merak oldukça fazladır. *Tuvalet alışkanlığını kazanmış olmaları beklenir. *Tuvalet ihtiyaçlarını yardımsız karşılayabilirken zaman zaman yardıma da ihtiyaç duyabilirler. *Gece tuvaletlerini kontrol edebilmeleri beklenir. *Kendi kendine yemek yiyebilir. *Giysilerini giyebilir. *Düğmelerini iliklemekte yardıma ihtiyaç duyabilir. *Dişlerini yardımsız fırçalayabilir. *Çocuğun kendi odasında yatabilmesi önemlidir. *Mahrem duygusu oluşmaya başlar. Anne/babasını çıplak görmemek çocuk için önemlidir. *Cinsel kimliğin oluştuğu bu yaşlarda çocuklar cinsiyetleri ile özdeşim kurmaya çalışırlar. *Kıyafet ve oyuncak seçimleri cinsiyetlerine uygun olursa cinsiyet kavramını oluşturmaya çalıştıkları bu dönemde onlara yardımcı olmuş oluruz. Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz. ÇOCUK GELİŞİMİ "Büyüme" yapısal bir artışı dile getirir. Bedende gerçekleşen sayısal değişiklikleri içerir kilo, boy artışı gibi. Çocuk, sadece fiziksel olarak büyümekle kalmaz, aynı zamanda beyniyle, iç organlarının yapı ve büyüklüklerinde de değişmeler olur. Beynin gelişimi sonucu, çocukta giderek artan bir öğrenme, anımsama ve yargılama yeteneği oluşur. Böylece fiziksel büyümeye koşut olarak, çocuk zihinsel olarak da gelişir. Buna karşılık, "Gelişme" değişikliklerin niceliği yanında niteliğini de içermektedir. Gelişme kavramı, düzenli, uyumlu ve sürekli bir ilerlemeyi dile getirmektedir. Gelişimin beş temel özelliği vardır Gelişim; Dinamik bir olgudur. 2. Genetik bireyselliğin bir sonucudur. 3. Giderek artan bir bireyselleşme sürecidir. 4. Ardarda giden, düzenli ve dengeli bir süreçtir. Yapılan gözlem ve çalışmalar, belli gelişim dönemlerinde çocuklarda ortak olan eğilim ve davranış kalıplarının bulunduğunu ortaya koymaktadır. Gelişim süreci; * Motor Gelişim, * Bilişsel Zihinsel Gelişim, * Dil Gelişimi, * Duygusal ve Sosyal Gelişim alanlarında , gelişim hızları yaşa bağlı olarak değişir. 1- BEBEKLİK DÖNEMİ 0-2 YAŞ Çocuğun eğitimi açısından 0-2 aylık dönemin önemi büyüktür, çünkü gelişimin tüm yüzlerine ilişkin temeller bu dönemde atılır. a. MOTOR GELİŞİM Motor becerilerinde baştan aşağıya ve bedenin merkezinden dışa doğru bir gelişim seyri görülür. Refleksler Bebekler geniş refleksler topluluğuyla dünyaya gelirler. Emmeye başlama refleksi, arama refleksi, yutma refleksi, moro refleksi, babinksi refleksi, yakalama refleksi, adım atma refleksi bunlardan bazılarıdır. Bu reflekslerden çoğu doğumdan sonraki 3-5 ay içinde azalarak geçmektedir. Motor Yeteneklerin Gelişimi Yeni doğanın hareket yetenekleri fazla etkileyici değildir. Çocuğun ilk kazandığı yeteneğin başını kaldırmak olduğu, bunun ardından el ve kollarını kullanabildiği, nihayet ayak ve bacaklarını kullanmaya başladığı görülmüştür. 0 ay - Fötal duruşunu sürdürür. 1. ay - Çenesini kaldırabilir. 2. ay - Göğsünü kaldırabilir. 3. ay - Başarısız uzanmalarda bulunur. 4. ay - Destekle oturur. 5. ay - Kucağa oturup nesneleri yakalar. 6. ay - Mama sandalyesinde oturup sallanan nesneleri yakalar. 7. ay - Kendi başına oturabilir. 8. ay - Yardımla ayağa kalkabilir. 9. ay - Sandalyeye tutunarak ayakta durabilir. 10. ay - Emekler. 11. ay - Eli tutulduğunda yürüyebilir. 12. ay - Bir eşyayı tutup kendini çekerek ayağa kalkabilir. 13. ay - Dört ayak üzerinde merdiven çıkabilir. 14. ay - Kendi başına ayakta durabilir. 15. ay - Kendi başına yürüyebilir. El yakalama becerisinde; 6 aylık bebek nesneyi tüm eliyle yakalamaya çalışır, 9 ay civarında yakalama davranışı tüm parmaklar tarafından yürütülür ve 2 yaşında sadece başparmak ve işaretparmağı ile küçük nesneleri yakalar. ALGISAL GELİŞİM Görme keskinliği; doğumdan hemen sonra parlaklıktaki değişime duyarlıdırlar ve bu duyarlılık ilk iki ay içersinde hızla gelişir. Yeni doğan bebekler 19 cm. uzaklıktaki nesneleri net görebilirler. Dört aylıkken normal bir yetişkin gibi görebilirler. Şekil algısı; 5-7 hafta arasındaki bebeklerin daha çok gözlere baktığı belirlenmiştir. Bu nedenle, bebekle sağlanan göz teması, bebekle bakıcısı arasında sosyal bağın gelişmesinde önemli rol oynar. Algısal değişmezlik; iki aylık bebeklerin şeklin değişmezliğinin algısına, 4 aylık bebeklerin ise rengin değişmezlik algısına ulaşmış oldukları gösterilmiştir. Derinlik algısının; bebeklerde 1. 5-2 ay sonra geliştiği düşünülmektedir. Nesne kavramı; nesnenin sürekliliğine ilişkin ilk kanıt iki ay dolaylarında kendini gösterir. Bebeğe gösterilen oyuncak saklanınca şaşırdığı görülür. Ancak arama davranışı 6 ay dolaylarında görülür. Tamamen görüş alanından çıkan nesnenin aranması ise 8-12 aylar arasında gelişir. İşitme duyusu; yeni doğmuş bebeklerin yetişkinlere yakın bir keskinlikle duyabildikleri gösterilmiştir. Konuşma algısında; çok küçük bebekler konuşma seslerini algılayabilir ve konuşucuları çok erkenden ayırt edebilirler. Gerçekten de bebekler anne babalarının yüzlerini daha henüz tanımadan önce, onları seslerinden ayırt edebilir gibidirler. Koku ve tat alma duyuları; yeni doğmuş bebekler kokuları ayırt edebilirler, ancak koku duyusu 6 yaşına kadar tamamlanır. Yeni doğmuş bebekler hem tatlı, ekşi ve biberli gibi tatlara duyarlıdırlar hem de aralarında ayırım yapabilirler. c. SOSYAL VE DUYGUSAL GELİŞİM Sosyal ilişkilerin tartışılmasında temel kavram "ATTACHMENT-BAĞLILIK"dır. "Bağ" kavramı, iki kişi arasındaki duygusal bir zincir olarak açıklanır. Anne-baba ile çocuk arasındaki bağın oluşum sürecinde iki adım vardır Birinci adım İlk bağlar anneler açısından. - Annelerin çocuğuna karşı duyduğu bağın oluşumunda kritik bir dönemin varlığı ileri sürülmektedir ki bu da doğumdan hemen sonraki dönemdir. Bu dönemde bebeklerini kucaklarına alarak seven annelerin, çocuklarına daha kuvvetli bağlarla bağlandıkları belirlenmiştir. İkinci adım Bağların kaynaşması. - İlk hafta ve aylarda anne-baba ile bebek arasında karşılıklı olarak birbirlerine kenetlenme, bağlanma şeklinde davranış örüntüleri gözlenir. Gerçek bir bağın oluşması için zamana ve denemelere ihtiyaç vardır. Bu süreç sakin bir şekilde yürüdükçe ve anne-baba çocuklarının ihtiyaçlarını sezmeye başladıkça, anne-babalık görevi daha doyumlu olmaya başlar ve bebeklerine olan bağları kuvvetlenir. Babaların çocuklarına olan bağlarının annelere benzediği, fakat doğumdan birkaç ay sonra, babaların annelerden farklı bir rol üstlendikleri araştırmalarda saptanmıştır. Annelerin çocukların bakımını üstlendikleri gibi, onlarla daha fazla konuştukları, daha fazla kucaklarına aldıkları, daha fazla şefkat gösterdikleri ve daha sakin bir etkileşime girdikleri görülmüş; Babaların ise daha çok çocuklarıyla fiziksel boğuşma davranışına girdikleri ve daha çok oyun oynadıkları gözlenmiş, bunun da bebekle etkileşim örüntüsünde pek etkili olmadığı bulunmuştur. Bebeğin anne-babasına olan bağlarının gelişimi Bağlanma Öncesi. İlk 3-4 ay süresince bebek kişilere ayırım yapmadan tepkide bulunur. 3-5 ay arasında ise bebek yüzler arasında ayırım yapar ve aşina olduğu kişi bebeği daha kolay sakinleştirir. 6-7, 11-12 ayları arasında bebek genellikle tek bir kişiye bağlanır, bu da genellikle annedir. 6-8 aylar arasında bağlandığı kişiye karşı ayrılma endişesi başlar. 8-12 aylar arasındaki bebeğin yabancılardan korkma davranışı, yine bu bağı kanıtlayıcı bir tepkidir. 2-3 yaşlarına doğru konuşmaya ve yürümeye başladıkça, yetişkinin muhakkak yanında olmasını istemez ve çevreyle temasını arttırır. Annenin tepkilerinin çocuklarıyla olan etkileşime etkisi Annenin güven duygusu; Güvensiz anneler genellikle ya sık sık çocuklarına bakma ve eğitme biçimlerini değiştirirler ya da hiçbir esneklik göstermeden belirli bir rutin içinde hareket ederler, çünkü bu rutin kendilerinin sahip olmadıkları güven duygusunu sağlar. Bu tür tutumlar ise çocuklarda güvensizliğe neden olur. Annenin bebeğinin özelliklerini ve gereksinimlerini algılama derecesi; Anneleri ile uyumlu etkileşim içinde olan bebeklerin çevrelerine karşı daha ilgili ve daha az ürkek oldukları, bebeğine daha fazla tepki veren annelerde bebeklerin istekleri kolaylıkla yerine getirme olasılıklarının daha fazla olduğu görülmüştür. Anneleri ile olumlu sosyal ilişki içinde olan bebeklerin çevrelerini ve yeni nesneleri keşfetmeye daha açık oldukları belirlenmiştir. Ancak annenin tepki dozunu kaçırıp, çocuğun en hafif sızıldanmalarına gereğinden fazla duyarlı olup tepkide bulunması da anne ile çocuk arasında sembiyotik bağın gelişmesine neden olur ki, bu da çocuğun bağımsız bir kişilik geliştirmesini engeller. Annelerin bebeklerinin faaliyetlerine tepki şekli; Annenin tepkilerinin bebeğin davranışıyla uyumlu olması halinde, bebek neden sonuç ilişkisini daha kolay sezecek, bebeğin zeka gelişimi olumlu bir şekilde etkilenecek ve çevre üzerinde etkili olabileceği konusunda olumlu bir beklenti içine girebilecektir. Annelerin bebeklerinin olumlu ve olumsuz davranışlarına gösterdikleri tepki şekilleri bebeklerin çevreye karşı uyumu açısından önemlidir. Annelerin iletişim biçimlerinin bebeklerin zihinsel gelişimine etkisi; Doğumdan on yaşına kadar süren dönem içinde yapılan bir araştırmada duyarlı ve tepki veren annelerin çocuklarının on yaşındaki zeka bölümleri, duyarsız ve tepkisiz annelerin aynı yaştaki çocuklarının zeka bölümlerinden daha yüksek bulunmuştur. Yaşamın ilk aylarında bebek kendini diğer bireylerden ayıramaz, kendisini annesinin bedeninin bir uzantısı olarak algılar. Bazı deneyler çocukların çoğunluğunun 21 ile 24 ayları arasında kendilerini açıkça ayrı bir varlık olarak gördüklerini gösterir niteliktedir. BİLİŞSEL ZEKA GELİŞİMİ Çocuğun dünya hakkında bilgisi şekillendikçe birbirine bağlı zihinsel gelişim evrelerinden geçtiği savunulur. Yaşamın ilk 18 ayında bebeğin öğrenmesi, algı ve hareketlerini organize etme şeması ya da duyu hareket şeması biçiminde düzenleme ve geliştirmekten ibarettir. 0-1ay arasında doğuştan olan refleks tepkilerini geliştirirler. 1-4. aylar arasında; bebekler hareketleri üzerinde daha istemli bir denetim sağlayabilir ve yaptıkları davranışı yinelemekten hoşlanır, çevredeki ilginç değişiklikleri fark edebilirler. 4-8. aylar arasında; neden ve sonuçları ayırma yeteneği görülmeye başlar. Sabit duran nesneleri tüm duyularıyla inceler, dikkatlice bakıp seslerini dinler, nesneleri birçok kez elleri içinde döndürürler. Sadece zevk almak için birçok karmaşık ve ilginç yolu denerler ve böylece de oyun davranışlarına ilk kez girişirler. yetişkinlerin kol ve bacaklarıyla yaptıkları hareketleri taklit edebilirler. 8-12 ay arasında; en büyük özelliği daha mükemmel şekilde neden ve sonuçların birbirinden ayrılmasıdır. Amaçlarına götürecek yolları deneyerek, değiştirerek uygun olanını bulmaya çalışırlar. Görüş alanından kaybolan oyuncakları ararlar. Daha önce yapmadıkları yetişkin davranışlarını taklit edebilirler. 12-18 aylar arasında; bebek deneme yanılma yoluyla sorunların çözümü için yeni yollar keşfeder ve keşfinin sonuçlarını görmeye çalışır. Yerden aldığı oyuncakları atar, böylece seslerini, kırılganlıklarını fark ederler. Görüş alanından çıkan nesneyi sistematik olarak en son saklanan yerden arama davranışı gösterir. Karmaşık ve bütünüyle yeni devinimleri yineleyebilir ve bunlara oyununda yer verir. 18-24 aylar arasında; bebek artık zihninden sonuca götürecek yollar düşünür, zihinsel sembolleri kullanarak tabure, sopa gibi istediği şeye ulaşmaya çalışır. Yine sembol kullanma yeteneğine bağlı olarak , oyunlarında da büyük ölçüde değişiklik görülür. Etkilendiği örnek görüş alanında bulunmasa da onun davranışlarını taklit edebilir. DİL GELİŞİM Konuşmayı öğrenmek uzun ve karmaşık bir olgudur. 0 ile 12-15 ay arası çocuk iletişimini mimiklerle, ağlama biçimleriyle ve anlamsız mırıldanmalarla dile hazırlık şeklinde yapar. İlk sözcükler genellikle birinci yılın sonlarında kullanılmaya başlar. 9-18 aylar arasında iki sözcükle farklı anlamların ifade edildiği cümlelerin kurulduğu dönem başlar. Çocuğun ilk konuşmaları öncelikle günlük yaşamlarında yakından ilgilendikleri ve onlar için işlevi olan objelerle ilgilidir. Sesli uyarıcıları bol çevrede yetişen bebek, daha fazla seslendirme etkinliğinde bulunmakta ve daha çeşitli sesler çıkarabilmektedir. Genizden konuşanlar incelendiğinde, genellikle sütleri çok yavaş emdikleri, bu nedenlerle annelerin biberon deliğini fazla genişlettiği öğrenilmiştir, ancak bu konuşmaya yardımcı olacak olan normal emmeyi engellediği için önerilmemektedir. Biberon deliği gereğinden fazla küçük olanlarda ise ileri de peltek konuşma olabileceği için bu da önerilmemektedir. 0-6 ay arasında; bir yaşından önce çocuk dili anlamlı şekilde kullanamaz, ancak seslendirme vocalisation işlevi vardır. Birinci ay süresince bebekte seslendirmelere pek sık rastlanmaz. Bu aydan itibaren bebeğe bir ses verildiğinde o da bir sesle tepkide bulunur. Kendi çıkardığı sesleri dinlediği gibi başkalarının çıkardığı sesleri de dinlemeye başlar. Bu toplumsallaşmış seslendirmedir. 8 ay. Sesli ifadeleri duygularını açığa vurur. 10 ay. İşittiği sesleri taklit eder gibi görünür, ancak başarılı olamaz. 12 ay. Çocuk ilk anlamlı sözcüğünü genelde bir yaş civarında söyler. Bazı sözcük ve basit emirleri anlar. Yetişkinin çıkardığı sesleri papağan gibi yineler ancak, konuşmasında anlaşılır bir akıcılık yoktur. 18 ay. 18. ay civarında çocukların kelime bilgisi artmaya başlar. Ancak çocuk az sayıda kelime bilgisine sahip olduğu için bildiği kelimelerle genellemeler yapar çoğu yiyeceğe birden mama demesi gibi. Çocuk iki nesne arasında ayırım yaptıkça yeni sözcüğe gereksinim duyar. İkinci yaş 2 yaşına gelince iki sözcüklü cümleler kurmaya başlarlar ve çevrelerindeki hemen her şeyi isimlendirirler. Cümle kurarken cümlenin anlamı için önemli olmayan takıları atarlar. Konuşmayı geciktiren öğeler; -Duygusal çatışma, sevgi, şefkat eksikliği gibi. -Münakaşa, dilin sürekli münakaşa etmek için kullanılan ortamda büyüyen çocuklar. -Aşırı düşkünlük, bu tür çevrede çocuğa konuşmak için yeterince fırsat verilmez. -İlgisizlik. f. İLETİŞİM BİÇİMLERİ Sözel tepkiler ile çocuğun konuşmalarına yanıt verilecek böylece kendine olan güveni artacak, atılımda bulunmak için teşvik edilmiş olacaktır. Anne çocuğuna iletmek istediği mesajı kendi ifadesiyle yineleyerek, doğru anlayıp anlamadığını denetlemesi ile çocuk sonraki iletişimlerinde kendini daha açıkça ifade edebilecek ve kendi eylemlerinin başkalarının üzerinde etkili olduğunu görerek kendine olan güveni artacaktır. Duruma göre tepki türlerinin ayarlanmasında önemli olan yetişkinin duruma göre tepki türlerini ayarlamasıdır. Çocukların kendiliğinden olan iletişimleri İstek bildiren iletişimler, bilgi aktaran iletişimler ve öğrenmeye ilişkin iletişimler olmak üzere 3'e ayrılır. Çocuğun isteğinin yerine getirilemeyeceği durumlarda istediği şeyin yerine geçecek başka olumlu bir şey önerilmeli, aynı zamanda basit sözcük ve kavramlar kullanarak, yasaklamanın nedeni açıklanmalıdır. İki yaşındaki çocukların keşfetme isteklerini kuvvetlendirmek için, denetleyici-kısıtlayıcı konuşmaların elden geldiğince az sayıda olması gerekir. Bunun için de çevredeki tehlikeli ve kolay kırılacak nesnelerin kaldırılarak çocuğun görüş alanının dışında tutulmalarında ve böylece çocuğun kısıtlanmadan rahat hareket edeceği bir alanın sağlanmasında yarar vardır. Etkin öğretimin temeli olan tepkisel öğretim çocuğun konuşmalarına verilen tepkide bir seri öğretici unsurlarda eklenmesidir. Spontan öğretim ise yetişkinin durup dururken renklere, sayılara ilişkin konuşmaya geçmesidir. Onaylama çocuğun sürekli atılımlar yapan aktif bir keşfedici olarak kabul edildiğini belirtme açısından önemlidir. Tüm bu iletişim yolları, çocuğun sadece dil ve zeka açısından gelişimini tamamlamakla kalmaz, çocuğun gelişmekte olan egosunu da güçlendirerek kendine güvenen, atılımlardan çekinmeyen, duygusal yönden sağlıklı ve öğrenmeye karşı güdüsü motivasyonu artmış bir birey olarak yetişmesini de sağlar. OKULÖNCESİ DÖNEMİ 3-6 YAŞ Üç yaşından itibaren oyun çağına giren çocuk, motor becerilerinin gelişmesiyle çevre üzerinde egemenlik kurmakta ve bunu giderek genişletmektedir. Sayı sayma, şarkı şiir öğrenme ve çevresindeki dünya hakkında sorular sorma gibi alanlarda dil ve zihinsel yetenekleri ilerlemektedir. Üç yaşındaki bir çocuk artık çevresinde kendisinden bağımsız bir dünyanın varlığını ve kendisinin de o dünya içinde bir birey olduğunu kabul etmiştir. 3 yaşındaki çocuk koşarken ve büyük oyuncakları itip çekerken önüne çıkan engelleri aşabilir, üç tekerlekli bisiklete binebilir. Kendi giysilerini kısmen giyebilir. 3 yaşındaki çocuğun bildiği kelime sayısı 1000'e ulaşır. Uyku ve temizlik alışkanlıkları büyük ölçüde kazanılmıştır. Mükemmele yakın bir şekilde kendi kendilerine yemek yemeyi başarabilirler. Çocuğun sfinkter kaslarını kontrol etmeyi başarabildiği 2 yaşlarından sonra başlatılan tuvalet eğitimi 3. -4. yaşlarda artık sonuç vermeye başlamıştır. Bu yaş grubu çocuklar son derece ben-merkezcildirler ve çoğunlukla kendi başlarına oynarlar. Konuşma ve cümleler 3 yaş çocuğunda dilbilgisine daha uygun hale gelmiştir. Artık aralarında neden-sonuç ilişkisi bulunan düşünceler, bileşik önermeler alarak tek bir cümlede ifade edilmeye başlar, ancak konuşurken başkalarının görüş açısını dikkate almaz. Dil, hareket ve toplumsal gelişim yönünden, büyük ilerleme gösteren 3 yaş çocuğu zengin bir hayal gücüne sahiptir ve bunlar gerçek olaylar, gerçek kişilermiş gibi davranır. Yetişkinlerin giysilerini giymekten, onların davranışlarını taklit etmekten, ev işlerine yardım etmekten, büyüklerin çeşitli davranışlarını yinelemekten zevk alır. Ayrıntıya girmeyen küçük kısa hikayelerden hoşlanır. 4 yaş çocuğu isteklerinin anında yerine getirilmemesini anlayışla karşılamayı öğrenmeye başlar. O artık kendi dışındaki dünyanın kuralları olduğunu ve başkalarının hak ve istekleri olduğunu görür ve beklemeyi öğrenir. 4 yaşında, üç yaşına göre daha sakin, daha uyumlu ve hareketlerini daha kolay kontrol edebilecek durumdadır. Bu dönemde çocuk kendisiyle oynayacak bir ya da iki arkadaşını seçmeye başlar. Oyun arkadaşları ilkokula başlayana kadar her iki cinsten de olabilmektedir. Rahatça koşmayı, zıplamayı, elini ve parmaklarını kullanmayı başarabilir. Kağıt, kalem, fırça ve boyalar bir önceki yaşından daha ustalıkla kullanılmaya başlanmıştır. Çevresini tanıma çabası içinde olduğundan sürekli sorular sorar ve açıklamaları dikkatle izler. Yetişkinlerle olumlu ilişkilerini sürdürürken kendi yaşıtı olan çocuklarla daha uzun süre birlikte olmaya başlar. Dört yaş çocuğu son derece açık sözlüdür, düşünceleri somuttur. 5 yaş Bu dönemde çocuk daha bilgili ve olgun bir birey görünümündedir. Çevresine karşı dostça bir yaklaşım içindedir. Çocuk çevresine ait yeni keşiflerde bulunur, yetişkin desteğine daha az ihtiyaç duyar. Kaslarının kontrolü gelişmiştir. Düzenli cümlelerle insanlarla olan kişisel ve sosyal ilişkileri artmıştır. Hep konuşmak ister. Yetişkinler gibi uzun cümleler kurmaya çalışır. Olayları ve masalların sırasını bozmadan anlatır. Oyunlarında genellikle yetişkinin ciddi uğraşlarını konu alır, oyunlarda öğretmen, otobüs şoförü, anne-baba, doktor olur. Ev, el işlerine de ilgili olduğundan tamamlayabileceği görevler verilmeli ve böylece sorumluluk duygusunun gelişmesi desteklenmelidir. Grup oyunlarında beraberlik daha uzundur, grup üyeleri kuralları birlikte koyarlar. Genellikle canlı, neşeli ve hareketli bir görünüm içindedir. Kısaca 5 yaşındaki çocukta, motor dengenin, düşüncenin, bireysel-toplumsal ilişkilerin benlik kavramının; evde okulda ve toplum içinde uyumun daha belirgin olduğu görülür. 6 Yaş. Son çocukluk döneminde çocuk, motor ve dil gelişimi açısından büyük aşamalar kaydetmiş ve dengenin gelişmesi sonucu hızlı yürüyebilen, futbol oynayabilen, el-göz koordinasyonunun gelişmesi sonucu eki eli de bağımsız kullanabilen bir birey haline gelmiştir. Altı yaş çocuğu değişmekte olan bir çocuktur. Anneler çocuklarındaki bu ani değişiklikleri “ Bu çocuğa ne oldu? Bilmiyorum, çok değişti” şeklindeki sözcükleriyle dile getirirler. Daha tembel ve kararsız bir görünümdedirler. Altı yaş çocuğunun ince motoru oldukça gelişmiştir. El işlerinde daha beceriklidirler. Kesip yapıştırır, boyama yapar, resim yapar, tüm araç ve gereçleri iyi kullanır. Oyunlarda ve ilgi alanlarında kız ve erkek çocukları arasında farklılıklar gözlenir. Bir çok hayali role girerler. Grup oyunlarından çok hoşlanırlar. Bazı sorumluluklar yüklenir, söylenenleri dikkatle dinlerler. Kendisiyle gerçek nitelikte eğitim uygulamaları yapılacak bir çağa gelmiştir. Oyun Okul öncesi çağdaki çocuğun temel uğraşı, öğrenme için kullanılan başlıca yoldur. Oyun, çocuğun sosyalleşmesini sağlar, duygularını ifade edebilmesi ve büyümesini yansıtabilmesi için en uygun yoldur. Çocuğa alınacak oyuncaklar pahalı bebek ve elektronik oyuncaklar değil, çocuğun güvenle ve çok amaçlı olarak kullanabileceği biçimde seçilmelidir. Okul Öncesi Eğitim Kurumları Günümüz toplumlarında çocuğun giderek artan güvenli oyun imkanı ve yaşıtları ile birlikte bulunma ve sosyal gelişim ihtiyaçlarına cevap verebilmek açısından önemli bir görevi yerine getirmektedirler. Bu nedenle yalnızca çalışan annelerin değil, evde çalışan annelerin de çocuklarını bu tür eğitim kurumlarına göndermeleri özellikle 4 yaşından sonra desteklenmelidir. Kitle İletişim Araçları Ülkemizde en sık kullanılan kitle iletişim araçları arasında özellikle kitap, radyo ve televizyon sayılabilir. Kitaplar, çocuğa sundukları zengin ve çeşitli bilgilerle onun doğal öğrenme isteğini besleyerek gelişimine büyük ölçüde katkıda bulunurlar. Radyo, yalnız işitme duyusuna yönelik olduğu için çocuk dikkatini yoğunlaştırmayı ve dinlemeyi öğretir. Değişik seslerin çocukta bıraktığı izlenimler çocuğun hayal gücünün gelişmesine katkıda bulunur. Televizyon, çocuğun bütün gününü başında geçirecek bir araç olarak değil, sadece günlük yaşamda karşılaşabileceklerin-den çok daha çeşitli konularla ilgili bilgi ve izlenimler edinmesine yardımcı bir araç olarak görülmelidir. Temel ihtiyaçların kazanılmasında ailenin rolü Açlık ve iştah Açlık duygusu midede meydana gelen kısa aralıklı kasılmaların oluşturduğu gerilimdir. Buna çoğu zaman genel bir huzursuzluk ve halsizlik de katılır. İştah yemek yemeye yönelik fizyolojik bir ihtiyaçtır. Açlık duygusu bebeklik döneminde bir gün içinde 8 kez görülür, çocukluk ve yetişkinlikte ise 3-5 defaya iner. Sevgi, elem, öfke ve hiddet iştahı bozucu etkenleridir. Ana babanın görevi, açlık ve iştah duygularının sağlıklı bir şekilde gelişmesini ve yemek yeme zamanlarının doğru biçimde yerleşmesini sağlamaktır. İlk ayların beslenme yöntemi meme ve biberondur. Bu yöntemler kullanılırken bedene kulak verilmeli, mide açısından hazım için uygun zaman aralıklarının geçmesine ve bedensel olarak açlık duygusunun oluşmasına dikkat edilmelidir. Ağlama ve huzursuzluk nöbetleri meme ile geçiştirilmiş bebekler, ileri yıllarda, mutluluğu buzdolaplarında aramaya, aç olunmadığı halde yemek yemeye ve yeme düzeninin dışında ufak tefek, besin değeri olmayan ama ağız dolduran ve tat veren besinlere yönelirler. Bebeğin psikolojik ihtiyaçlarını da düşünerek beslerken kucakta sevgi ve ilgiyle tutulmalıdır. Çocuk ilk beslenme kalıplarını alırken, onu çok hızlı beslemek, gürültülü ve huzursuz bir ortamda tutmak, sevmediği şeyleri yemeye zorlamak olumsuz yaşantılara sebep olur. Uyku alışkanlığının kazanılması Fizyolojik olarak bebek rahim içi hayattan rahim dışı hayata geçtiğinde gününün üçte birini uyanık, üçte ikisini ise uykuda geçirir. İlk 40 günden sonra uzun uykuların ağırlıklı olarak akşam saatlerine, özellikle de 23-24'ten sabah 6-7'ye doğru kayması beklenir. Uyku sırasında fizyolojik REM ve NONREM dönemleri vardır. NREM uykusunun da dört basamağı vardır ve bu basamaklar boyunca uyku derinleşir. Bu dört basamaktan en derin uykunun uyunduğu delta basamağından sonra REM uykusuna geçilir. NREM bölümü, insanın bedensel dinlenmeyi, REM uykusu ise psikolojik dinlenmeyi sağlar. Rüyalar da REM döneminde görülmektedir. Bebekte ilk yıllarda REM uykusu yetişkinlik dönemlerindeki REM uykusunun süresinden çok daha uzundur. Doğumdan sonra ortalama olarak uykunun % 50'sinden fazlası REM'dir. Özellikle 36. aydan itibaren uyku kalıpları yetişkinlik kalıplarına benzemeye başlar. Rahat bir uyku için gereken dış koşullardan birinci ve gerekli en temel unsur, kişinin günlük ritmine uygun saatlerin uyku için kullanılmasıdır. Bunun yanında uyku sırasındaki gürültü, ışık, oda sıcaklığı, uykudan önce yenilen besinle ve yatağın kalitesi de önemli dış koşullardır. Uyku için en elverişli oda sıcaklığının 17-24 C arası olduğu belirlenmiştir. Yatak kalitesinde önemli olan bedenin S şeklindeki esas yapısını zorlamayacak bir yatak kullanılması ve başa çok az bir yükseklik sağlanmasıdır. Uykuda önce verilen süt ve bal uykuya geçişi ve uyku derinliğini artıran bazı hormon benzeri maddelerin salınıcına yardımcı olmaktadır. Tuvalet eğitiminin kazandırılması Çocuk genellikle 20 aylık olduktan sonra tuvalet eğitimi için yeterli olgunluğa ulaşmaktadır. Buna rağmen bu olgunluğa bazı çocuklar 18. ayda, bazıları ise 24. ayda ulaşabilirler. Bu nedenle çocuğun bir yaş dolaylarında olduğu dönemde tuvalet eğitimine başlamak son derece sakıncalıdır. Tuvalet eğitimine başlamadan önce mesane kontrolü, bedensel olarak hazır olup olmadığı ve zihinsel gelişiminin değerlendirilmesi önerilmektedir. Eğitim sırasında bezlerin terk edilmesi hem gündüz, hem de gece için geçerlidir. Eğitim süresince başarıyı kutlamak, olumlu geri bildirimler yapmak ve ödüllendirici yaklaşımlardan yaralanılabilir. SON ÇOCUKLUK DÖNEMİ Bedenin ve hareketlerin gelişimi İlkokul döneminde fiziksel büyüme-gelişme yavaş fakat kas dokusu gelişimi hızlıdır. Bu nedenle kaslarla iskeletin birbirine uyuşması sırasında "büyüme ağrıları" görülür. Büyük kas becerilerinin yanı sıra, küçük kas becerilerinde de yaşla artan düzenli ve sürekli gelişme, olgunlaşma söz konusudur. Bu dönemde çocuk, bireyselleşmenin adımlarını atarak, bir birey olarak toplumda yer almaya başlar. Çocuğun zihinsel ve sosyal becerileri, hayal kurma, canlandırma ve espri yetenekleri gelişir. Bu dönem çocuğu sürekli canlı ve hareketlidir. Oyun ve ilgi evden sokağa kaymıştır. İlkokul birinci sınıfta yazı yazmayı öğrenebilen çocuk el yazısını ancak ikinci sınıfta becerebilir. Okul çağı çocuğunun konuşmasında da belirgin gelişmeler olur, sözcük dağarcığı genişler ve ilkokulu bitiren çocuğun 50. 000 sözcük bildiği varsayılır. Bu dönemde niçin, ne, nasıl soruları çok sorulur. İlkokul çocuğunda pek çok kavram da gelişmiştir. 5 yaşındaki çocuk sağ-sol kavramını öğrenir. Ama kendinizin sağınızı-solunuzu sorarsanız bilemez. İlkokul dönemindeki çocuk bunu gösterebilir. Şekil, boyut, uzaklık, sayı, zaman kavramları da gelişir. Ancak çocuğun en zor öğrendiği kavram ölüm kavramıdır. 2-7 yaş dönemindeki çocuklar ölümü geçici bir durum olarak düşünürler. 6-7 yaşından itibaren ölümün nedenleriyle ilgilenmeye başlarlar. 9-15 yaş arasında da yetişkinler düzeyinde ölüm kavramı gelişir. 8-9 yaşından önce çocuklar kuralların nedenini, anlamadan ya da farkında olmadan ailelerinden, çevrelerinden öğrenirler. 9-10 yaşından itibaren kuralların nedenini ve anlamını fark etmeye başlarlar. Akran grupları 6-12 yaş döneminde gelişir ve çocukların sosyalleşmesinde önemli rol oynarlar. ERGENLİK DÖNEMİ 10-12 yaşlar arası önergenlik buluğ öncesi, prepuberte, 12-15 yaşlar arası ergenlik buluğ, puberte, ilk gençlik, 15-17 yaşlar arası delikanlılık dönemi olarak tanımlanabilir. Bu dönem erişkinlik çağına dek sürer. Ergenlik döneminde kız ve erkek çocukta cinsiyetle ilgili içsalgı bezleri işleve başlar ve böylece kadın ve erkek olmakla ilgili bedensel değişiklikler hızlanır. Bedensel olan değişme ve gelişmeyle birlikte ruhsal ve toplumsal değişme ve gelişme de olur. Böylece cinsel benlik ya da kimlik kazanılır. Gençte kendi beden yapısına, değişen gelişmelere ilişkin birbirine karşıt, çelişik, değerlendirmeler ve düşünceler ortaya çıkar. Bir yandan, beden yapısının, yüzünün çirkinleştiğini düşünüp kaygı duyar, sıkılıp üzülür. Hatta utanır. İçine kapanır, çevreden uzaklaşır. Öte yandan, bedenindeki değişme ve gelişmeleri ortaya çıkarmak, kazandığı güzellikleri başkalarına göstermek için çaba harcar. Gençlik çağında çirkinlik ve güzellik kavramlarının oluşmasında çocukluk çağı yaşantıları ve ailenin tutumu önemli rol oynar. Gençlik çağı abartılmış, aşırı, çabuk ve kolay değişen duygulanım ve coşkularla doludur. Başarı, çalışma, yaratıcılık, verim düşer. Kendisini evrenin merkezinde etkin ve güçlü gören genç, anne babasını etkisiz, güçsüz, yetersiz görmeye başlar. Gence her an türlü kaynaklardan gelen iletilerin özdeşleşme süreci içinde bütünleşip genç tarafından benimsenenleri gencin kimliğini, kişiliğini oluşturur. Genç alabildiğine özgür ve bağımsız yaşamak için her türlü çabayı gösterirken ailenin ekonomik durumunu görmezlikten gelir. Çalışmak, başarılı olmak gibi sorumlulukları olduğunu unutur. Özerklikle sorumluluk arasındaki denge sağlıklı iletişim ve özdeşleşmeyle kurulur. Böylece genç dengeli, düzenli, tutarlı, gerçekçi davranmayı öğrenir. Özdeşleşme sürecindeki iletişimler, denediği roller, kullandığı davranış kalıpları birbiriyle çatışırsa genç kendi kimliğine yabancı kalır ve "kimlik bunalımı" gelişir. Ergenlik döneminin ilk yıllarında genç, duygu ve düşünceleriyle bir düş, düşlem dünyası yaratır ve onun içinde yaşar. Genç kişiliğinin gerçek sınırlarını çizemez ve başkalarının kendisini anlamadığı, dinlemediği kanısındadır. Gençlik çağının başında olan hızlı ilerleyen bedensel değişme ve gelişme zamanla yavaşlar ve durur. Bunu ruhsal ve toplumsal değişme izler. Gençlik döneminin başlangıcı ruhsal bakımdan duyguların egemen olduğu çelişkili düşüncelerin ve davranışların bulunduğu bir geçiş dönemidir. Kimisinde hafif, kimisinde gürültülü geçer. Sonuçta genç bilinçli ve bilinçsiz olarak kişiliğini oluşturur. Bu oluşum içinde özdeşleşme yapar ve özerkliğin, özgürlüğün, sorumluluğunun dengesini kurar. İndirim!5 müşteri puanına dayanarak 5 üzerinden puan aldı 5 müşteri değerlendirmesi ₺Çocuk Bakımı ve Gelişimi Eğitimi Sertifika programı ile çocuğa, erken dönemde sağlanan nitelikli uyarıcılar; onun beyin gelişimini, dolayısıyla bilişsel gelişimini önemli ölçüde etkileyecektir. Aynı zamanda, çocuğun duyu eğitimine yönelik malzemeleri seçebilecek ve oyunları öğretmeye rehberlik edebileceksiniz. Hemen Ara +90 531 991 09 79 Açıklama Örnek Değerlendirmeler 5 Çocuk Gelişimi Eğitimi SertifikasıÇocuk Bakımı ve gelişiminde ailenin önemi büyüktür. Çocuklar ihtiyaçlarının tamamını aile içinde giderir. Bebeğin gereksinimleri arasında; fiziksel ihtiyaçları beslenme, uyku, bakımı, sevgi ve ilgi gereksinimleri vardır. Bu ihtiyaçlar zamanında ve yeterli miktarlarda Bakımı ve Gelişimi Eğitimi ile çocuğa, erken dönemde sağlanan nitelikli uyarıcılar; onun beyin gelişimini, dolayısıyla bilişsel gelişimini önemli ölçüde etkileyecektir. Aynı zamanda, çocuğun duyu eğitimine yönelik malzemeleri seçebilecek ve oyunları öğretmeye rehberlik edebileceksiniz. Jimnastik hareketlerini öğretmeye rehberlik edebileceksiniz. Son olarak da toplumsal kurallara uyma becerisini kazandırmaya rehberlik Gelişimi ve Eğitimi sertifikanız ile eğitim kurumlarında çocuğun günlük bakımını, beslenmesini, fiziksel güvenliğini sağlayan, çocuğun yaşına uygun basit etkinlik malzemelerini hazırlama işlemleri konularında bilgi ve beceri sahibi olacaksınız. Öğretmen, öğretmen yardımcısının gözetimi ve denetiminde yapma yeterliklerini kazandırmaya yönelik eğitim ve öğretim alan nitelikli kişidir. Kurumun ihtiyaçları doğrultusunda usta ya da uzman eğitici olarak görev yapmaya hak kazanan nitelikli kişidir. Çocuk Gelişimi Eğitimi Sertifika SüreciKreşte çalışmak için sertifika almak isteyen, 4-6 yaş Çocuk Gelişimi ve Eğitimi sertifikası almak isteyen, 4-6 yaş Çocuk Gelişimi ve Eğitimi sertifikası nasıl alınır sorularına cevap arayan;Okuma yazma bilen veya İlkokul mezunu Mesleğin gerektirdiği işleri ve yeterlikleri yapacak bedensel ve fiziksel özelliklere sahip bireyler Çocuk Gelişimi Eğitimi Sertifika programına Öğretmenliği eğitimi sertifika programı ile birey gelişimini tanımak, anne çocuk sağlığı, aile planlaması, besin gruplarına uygun menü hazırlamak, oyun etkinlerini tanıtmak, müzik etkinliklerini tanıtmak, drama çalışmalarını kavratmak gibi konularında bilgi ve beceri sahibi zamanlara hızla artan sınıf öğretmenliği ihtiyacının karşılanması ve sınıf öğretmeni eğitmenlerinin yetişmesi için hazırlanan bu programla birlikte üniversite onaylı sertifikaya sahip Fiziksel, Psiko-Motor, Bilişsel, Dil , Sosyal, Duygusal, Ahlak ve cinsel gelişimleri hakkında bilgi ve beceri sahibi Gelişimi ve Bakımı Eğitimi Sertifikası SüreciEğitiminizi evinizden, işyerinizden ya da dilediğiniz yerden internet üzerinden uzaktan eğitim şeklinde alacaksınız. Eğitime Giriş Bilgileriniz Sms ya da E- Maillerinize iletilecektir. Canlı ders, video ve ya doküman şeklindeki Eğitiminizde Zaman Yönetimi Tamamen Sizin Kontrolünüzde Sınav Hakkında 50 ve Üzeri Puan Oluşturarak Eğitimini Tamamlayan Kursiyerlerimizin Sertifikaları Adreslerine Üzerinde Uzaktan Eğitim İbaresi Yer Ömür Boyu Üniversitenin Adı ve Logosu, Eğitimin Adı, Saati ve Tarihi Yer Alacaktır. Sertifikanızda Adınız Soyadınız, Vatandaşlık Numaranız ve Sertifika Numaranız Yer Islak İmzalı olarak Gelişimi Eğitimi Sertifika Süreci Kreşte çalışmak için sertifika almak isteyen, 4-6 yaş Çocuk Gelişimi ve Eğitimi sertifikası almak isteyen, 4-6 yaş Çocuk Gelişimi ve Eğitimi sertifikası nasıl alınır sorularına cevap arayan;Okuma yazma bilen veya İlkokul mezunu Mesleğin gerektirdiği işleri ve yeterlikleri yapacak bedensel ve fiziksel özelliklere sahip bireyler Çocuk Gelişimi Eğitimi Sertifika programına Gelişimi ve Bakımı Eğitimi Sertifikası Süreci Eğitiminizi evinizden, işyerinizden ya da dilediğiniz yerden internet üzerinden uzaktan eğitim şeklinde alacaksınız. Eğitime Giriş Bilgileriniz Sms ya da E- Maillerinize iletilecektir. Canlı ders, video ve ya doküman şeklindeki Eğitiminizde Zaman Yönetimi Tamamen Sizin Kontrolünüzde Olacaktır. Bu dönemde normalde yapılması gereken bir aşı yoktur. 1-2 yaş arası yapılmamışsa Hepatit A aşısı yapılır 6 ay ara ile iki doz olarak yapılır. Şimdiye kadar Meningokok menenjit aşısı yapılmamışsa tek doz olarak yapılır. Doktorunuz çocuğunuz için önermişse Grip Aşısı yapılabilir. Fiziksel Gelişim Bu dönemde de boy uzaması ve kilo alımı yavaştır. Fakat fiziksel görünümde belirgin değişiklik gözlenir. İlk 1 yaşında, baş büyük, kol ve bacaklar vücuduna göre kısadır ve karın öne doğru çıkıktır. 2. ve 3. yaşlarda boy uzaması yavaş olmakla birlikte kol ve bacaklar uzar, baş büyümesi, yavaşlar. Vücut yağ dokusu göreceli olarak azalır ve çocuğun vücudu daha orantılı görünür. Bu yaştaki çocuklar yılda ortalama 6 cm uzar ve 2 kg tartı artışı olur. Baş büyümesi de yavaştır ve 2 yaşından sonraki 10 yıl içinde baş çevresinde ancak 2-3 cm lik bir büyüme olur. 3-6 aylık aralarla çocuğunuzun boy ve kilosu ölçülerek büyüme eğrisinde işaretlenmeli ve sabit bir hızla büyüyüp büyümediği takip edilmelidir. Karaciğer, böbrek, sindirim sisteminin kronik hastalıkları veya büyüme geriliği yapan endokrin sistem hastalıkları, çocuğun büyüme eğrisinde gözlenen normalden sapmalar sayesinde yakalanabilir. Yine bu dönemde, büyümedeki yavaşlamaya paralel olarak günlük kalori gereksinimi de azalır ve çocuğunuz tahmin ettiğinizden çok daha az yemek yer. Çocuğun yediği miktardan ziyade yemeklerin besin kalitesine özen gösterilmeli ve besin çeşitliliği sağlanmalıdır. Diş gelişimi Çocuk yaşına geldiğinde bütün süt dişleri çıkmış olur. Ancak bazı çocuklarda biraz daha erken veya geç tamamlanabilir, endişe etmeye gerek yoktur. Dişleri çıktığı andan itibaren bebek, diş fırçası ile fırçalanmalı ya da temiz bir tülbent veya gazlı bez ıslatılarak silinmelidir. Motor Gelişim Tırmanır, koşar, merdiven inip çıkar. Topa ayağı ile vurur. 3 tekerlekli bisiklete binebilir. 6 bloğu üst üste koyarak kule yapabilir. Kalemi doğru tutar, yatay, dikey çizgiler ve yuvarlak çizebilir. Kitabın sayfalarını çevirebilir. Kapağı çevirerek açabilir. Sosyal, duygusal ve bilişsel gelişim Adını, yaşını ve cinsiyetini söyleyebilir. 4-5 kelimeli cümle kurabilir. Zamir ve çoğul kullanabilir. Çoğu cümleleri anlar, 2-3 bölümlü direktifleri takip edebilir. Evdeki birçok eşyanın adını bilir, resimleri tanır. Nesnelerin şekil ve renklerini ayırt eder. Oyuncaklarıyla veya insanlarla evcilik oynamaya başlar. Basit yap-bozların 3-4 parçasını tamamlayabilir. Büyükleri ve oyun arkadaşlarını taklit eder. Duygularını ifade edebilir. Anne ve Babalara Öneriler Çoğu çocuk 2 yaşında tuvalet eğitimi için hazırdır. Bazı çocuklarda biraz daha erken ya da daha geç başlanabilir. 2 yaşından sonra beşikten çocuk yatağına geçilebilir. Uykuya karşı direnebilir. Uyku öncesi rutin oluşturmak önemlidir; diş fırçalamak, pijama giydirmek, kitap okumak ya da hikaye anlatmak, sevdiği bir oyuncak ya da battaniyesi ile uyumasına izin vermek gibi. Bu ritüeller çocuğa uyku zamanı geldiğini hatırlatacaktır. Bu dönemde çocuklar herşeye itiraz etme eğilimindedirler. “Hayır” kelimesini kullanmayı çok severler. Disiplin uygulamak için bazı sınırlar çizmek gerekir. Özellikle onu tehlikeye sokacak davranışlara izin vermemek ve tüm aile bireylerinin aynı davranması çok önemlidir. Diğer yandan çocuğun araştıma ve öğrenme isteğini baskılamamak için çok kuralcı olmamak gerekir. Her gün çocuğunuzla oyun oynayın, kitap okuyun, müzik dinleyin. Yaratıcılığını geliştirecek oyuncaklar tercih edin. Piyano, davul gibi müzikli oyuncaklarla tanışması için çok uygun bir yaştır. 2 yaşından sonra şiddet içermeyen, eğitici programları sizin eşliğinizde izleyebilir. Ancak televizyon için mutlaka zaman kısıtlaması yapılmalıdır. Çocuklarınızı başka çocuklarla biraraya getirin ve oyun gruplarına katılın. Hangi durumlarda endişelenmelisiniz? Sizinle göz teması kısa ya da hiç yoksa, Konuşması hiç anlaşılamıyorsa, Kısa cümle kuramıyorsa, Anneden ayrılmada çok güçlük yaşanıyorsa, Diğer çocuklarla hiç ilgilenmiyorsa, Oyuncaklara ilgisi çok azsa, Basit direktifleri takip etmiyorsa, Sık sık düşüyorsa ve merdiven çıkamıyorsa, 4-5 bloğu üst üste koyamıyor, küçük nesneleri eline alamıyorsa. *İlgili bilgiler Dr. Şirin Gençer ve Fatma Kırcı danışmanlığında hazırlanmaktadır. Check Also Propolis ve Arı Sütünün Çocuklarda Kullanımı Propolis; arıların bitkilerin, yaprak, sap ve tomurcuklarından topladığı doğal bir arı ürünüdür. Arılar tarafından kovanda …

4 yaş çoçuk gelişimi ve eğitimi