EPA ve DHA omega-3 yağ asitleri açısından zengin balık yağı içeren Solgar Fish Oil Konsantre Balık Yağı, kapsül formda bir takviyedir. Glüten ve laktoz içermez. Kalp sağlığına uygun olarak üretilmiştir. Kardiyovasküler sistemi korur. Kolesterol ve trigliserit seviyelerini düşürmeye yardımcı olur. Hafif yüksek Üçana diyet omega-3'ü eikosapentaenoik asit (EPA), dokosaheksaenoik asit (DHA) ve alfa-linolenik asittir (ALA). EPA ve DHA, balıklarda, kabuklu deniz hayvanlarında ve (çok daha düşük miktarlarda) diğer bazı hayvansal gıdalarda bulunan uzun zincirli omega-3 PUFA'lardır. Balık yağı takviyelerinin ana bileşenleridir. EPA ve DHA özellikle balıklarda bol miktarda bulunur ve bitkilerden temin edilen ALA dan daha yararlı olduğu düşünülür. Ancak ALA vücut tarafından EPA ve DHA ya çevrilir. Omega 3 Bakımından en zengin besinler hangileri; Balık, sebze ve keten tohumu gibi bazı doğal yağlar omega 3 bakımından en zengin besinlerdir. DHA ve EPA’yı bitkisel bir omega-3 alternatifi ile etkili bir şekilde desteklemek istiyorsanız, yosun yağı sizin için doğru kaynaktır. Omega-3 yağ asitleri DHA ve EPA açısından zengin balıklar, bu yağ asitlerinin yüksek seviyelerini ya krillerden ya da yosunlardan alırlar. Bu, DHA ve EPA'nın balık yağı takviyelerindeki aktif bileşenler olmadığı anlamına gelmiyor ancak taze balık ve deniz ürünlerinde takviyelere kıyasla daha etkili olmalarını sağlayacak şekilde bulunuyorlar. EN İYİ BALIK YAĞI TÜRLERİ VE KAYNAKLARI. En yüksek miktarda EPA ve DHA içeren yağlı balıklar en iyisidir. cash. Omega-3 bakımından en zengin besin kaynağı balıklardır. Doktorlar ve WHO Dünya Sağlık Örgütü haftada 1-2 porsiyon balık yemeyi öneriyor. Ancak haftada 1-2 porsiyon balık yiyemiyorsanız ek gıdalarla omega-3 almalısınız. Yeterli miktarda balık tüketemeyenler ve balık yiyemeyenler için balık yağı üretiliyor. Kendiniz ve aileniz için omega-3 bakımından zengin balık yağı Yağı Nedir? Balık dokusundan alınan yağa balık yağı deniliyor. Genellikle ton, ringa, hamsi ve uskumru gibi yağlı balıkların karaciğerinden veya gövdesinden yağının yaklaşık % 30'u omega-3'lerden oluşuyor. Geriye kalan % 70'i de diğer yağlardan oluşuyor. Balık yağında eikosapentaenoik asit EPA ve dokosaheksaenoik asit DHA gibi ana omega-3'ler bulunuyor. DHA, beyin/bellek ve göz sağlığında; EPA da damar sağlığı, pıhtılaşma sistemi ve kalp sağlığında önemli rol Yağının Faydaları Nelerdir?Kalp, göz ve beyin sağlığında önemli yer tutan balık yağının diğer faydaları şunlardır;1-Düşük yağlı bir diyetle birlikte kullanılan balık yağı prostat kanserini önlemede süresince haftada iki veya üç kez balık yağı tüketen kadınlarda doğum sonrası depresyon riskini bozukluğu olan çocuklar, düzenli olarak günde 6 – 8 gram EPA ve DHA tükettiklerinde davranışlarında düzelmeler hastaları düzenli olarak düşük dozda omega-3 aldıklarında daha az nöbet Şizofreni ve psikotik bozuklukları azaltmada Yağı Alırken Nelere Dikkat Edilmeli?Vücudunuz için DHA ve EPA önemli olduğu için balık yağı alıyorsunuz. Fakat balık yağı alırken yanılmamanız için şu kıstaslara dikkat balık yağı saf ve doğal olmalıdır. Bunu da ürünün etiketine bakarak içerdiği DHA ve EPA oranına dikkat yağının üretildiği tesislerin, yetkili otoriteler ve bağımsız kuruluşlarca sertifikalanmış olması gerekiyor. Burada dikkat etmeniz gereken husus ürünün değil işletmenin de sertifikalanmış olması yağının içeriğinde ağır metal bulunmadığı bağımsız kuruluşlarca sertifikalanmış olmasına dikkat yağı takviyelerinin üretim iki şekilde yapılmaktadır. Bunlar;a Trigliserit TG balık yağı takviyesi; Trigliserit balıklarda bulunan saf ve doğal yağdır. Üretilen balık yağı takviyesinde %70-80 oranında bulunur. En değerli balık yağı takviyesi Etil Ester balık yağı takviyesi; Omega-3 takviyesi %20-30 civarındadır. Yarı mamül ve emilimi İyi Balık Yağı Nasıl Seçilir?Balık yağının sertifikalı ve kaliteli olduğunu tescil ettikten sonra ürünün kutusunda ve etiketinde yazan bilgilendirmeyi dikkatli okumalısınız. Kutunun üzerinde genel yazılardan ziyade etiketinde yazanları dikkate almalısınız. Etiketinde şu iki hususa dikkat yazan günlük DHA ve EPA oranları; Ürünün etiketinde omega-3 içeriği gram olarak belirtilir. Ayrıca günlük alınması gereken porsiyon miktarı da yazılıdır. Örnek olarak, günlük 3 kapsül almanız öneriliyor. Etikette de bunun toplam karşılığı 225 gr. olarak yazıyor. Bu da bir kapsülün 75 gram DHA içerdiğini bir ürün etiketinde günlük 1 kapsül almanız öneriliyor. Etikette de 1 kapsülün 225 gram DHA içerdiği yazıyor. Bu durumda ikinci ürün birinci üründen daha iyidir Kutudaki toplam porsiyon sayısı ve DHA/EPA karşılığı; Balık yağındaki kutunun üzerinde genellikle “1000 mg Balık Yağı” veya “1200 mg Balık Yağı” gibi ifadeler bulunur. Bu ifadeler, günlük toplam porsiyon sayınızdır. Ürünün günlük kullanımındaki toplam DHA ve EPA yapmanız gereken ürünün etiketindeki günlük porsiyona karşılık gelen DHA ve EPA oranlarına bakmak olmalıdır. Mevzuat gereğince günlük alınması için önerilen DHA ve EPA miktarı yazılmak İyi Balık Yağı Markası Nedir?Balık yağı alırken markasından ziyade içerdiği EPA ve DHA oranına bakmalısınız. Damar ve kalp sağlığını önemsiyorsanız, akut enflamasyonu düşürmek istiyorsanız EPA yönünden zengin balık yağı tercih etmelisiniz. Çocuğunuzun zeka gelişimini desteklemek veya kendinizin bellek, göz sağlığınızı amaçlıyorsanız DHA yönünden zengin balık yağına DHA yönünden zengin balık yağı yedirin; Omega-3 içindeki DHA zeka gelişimini olumlu yönde etkilediği için emzirme döneminden başlayarak çocuğunuza DHA yönünden zengin balık yağları yedirebilirsiniz. Emzirme döneminde sizin alacağınız balık yağı, sütünüze karışacağı için direk çocuğunun da yararlanmış olacaktır. Balık yağı - omega 3 kapsül kullanımı ile ilgili yaptığım araştırmalarda omega 3 kapsül kullanımını doktorların tavsiye ettiğini gördüm. Omega 3 ün faydaları; Kilo verme, depresyon, panik atak bozukluğu ve kalp-damar sağlığının korunması, vb..... Çok faydası olduğu bilinen balık yağını kullanmalı mıyız? En iyi balık yağı hangisi? Hangi balık yağı hapını kullanmalıyız ya da satın alırken içeriğinde neler olmasına dikkat etmeliyiz? gibi soruları araştırdım ve araştırmalarımı sizlerle paylaşmaya karar verdim. Bu yazıda sizlere en iyi balık yağı ,omega 3 faydaları ve omega 3 nelerde var? bahsedeceğim. Özellikle Dr. Canan KARATAY ve Dr. Osman MÜFTÜOĞLU Omega 3'ü tavsiye ediyorlar. Balık yağı nedir? Omega 3 nedir? Öncelikle ikisi aynı şey değil. Balık yağı balıktan elde edilir ve içinde Omega 3 bulunur. Ayrıca balık yağının içinde daha farklı vitaminlerörneğin D Vitamini için Omega 3 çok önemlidir. Ama balık yağı tek Omega 3 kaynağı değildir. Bir deniz canlısı "krill"den de omega 3 elde edilmektedir. Keten tohumu da bitkisel kaynaklı bir omega 3 ihtiva eder. Keten tohumu yağındaki Omega 3'ün adı APA' yağında bulunan Omega 3 yağ asitelerinin ismi EPA ve DHA 'dır. Bazı balık yağları %60-70 Omega 3 içerirken bazıları sadece %5-10 Omega 3 içerebilir. Bu da bize bazı balık yağlarının neden ucuz olduğunu gösterir. Yani kocaman kapsülleri yutup vücudunuza çok az omega 3 alıyor olabilirsiniz. Bu yüzden satın aldığımız kapsüllerde EPA VE DHA değerlerine ki EPA ve DHA miktarı arttıkça fiyatta artıyor. Balık yağı besin takviyesi kullanmalı mıyız? Osman MÜFTÜOĞLU "C Vitamin, B12 vitamin ve Omega 3 vücudumuzun olmazsa olmazları" diyor ve "besinlerle alınamıyor ise Omega 3 kapsül kullanımının faydalarının tartışılmaz olduğunu" belirtiyor. Besinlerle bu ihtiyacımızı karşılayabilmek için haftada 2 gün deniz balığı yememiz gerekiyor. Eğer bunu yapamıyorsak tablet kullanabiliriz. Ve eğer amacımız kalbimizi korumak, damarları esnek ve sağlıklı tutmak, trigliserid seviyesini düşürmek, kanı inceltmek, ritim bozukluğunu engellemek ise kullanacağımız Omega 3'te EPA değerlerinin yüksek olmasına dikkat etmeliyiz. Amacınız beyninizi güçlendirmek, dikkat ve konsantrasyon süresini arttırmak, gözlerinizi güçlendirmek ise kullanacağınız Omega 3'te daha fazla DHA olmasına dikkat etmelisiniz. Özellikle büyüme çağındaki çocuklarda ve ergenlerde öncelikle DHA takviyesi gerekli. Ayrıca Dr. Osman Müftüoğlu keten tohumu yağı tabletlerinin kullanımını çok önermiyor. Ceviz yiyerek ya da öğütülmüş keten tohumunu yoğurt veya salatalara koyarak tüketmenin daha faydalı olduğunu söylüyor. Ayrıca Omega 3 depresyonda da çok sık destek olarak tercih ediliyor. Yaşları 7-9 arasında olan çocuklarla yapılan bir çalışmada günde 1000 mg DHA desteği alanlarda dikkat dağınıklığında azalma, konsantrasyon ve hafızada artış görüldüğü tespit edilmiş. Çocuklarda özellikle beyin ve hafıza gelişimi için DHA miktarının en az 600 mg olması gerekmektiği ve dikkat dağınıklığı olan çocuklarda bu miktarın 1000 mg olması uzmanlar tarafından önerilmektedir. Omega 3 kullanacaksak satın alacağımız üründe; *Soğuk pres yöntemiyle elde edilmiş olmasına, *Okyanus balığı olmasınadeniz balıklarında ağır metal sorunu olabileceğinden * EPA VE DHA değerlerinin yüksek olmasına dikkat etmemiz sitesinde önerilen EPA-DHA oranı günlük doz 250-500 mg'dır. *Çocuklar, yaşlılar ve hamileler DHA'sı fazla olan Omega 3 kapsüllerini tercih etmeliler. Obezite Hastalığı ile Balık Yağı Omega 3 İlişkisiYağlar ile Nasıl Mücadele Edilmeli? Omega-3 ve omega-6 yağ asitleri vücutta birbirlerine dönüştürülemezler ve hemen hemen tüm hücre zarları için önemli olan bileşenlerdendirler. Omega-3 ve omega-6 yağları beslenme programınızda dengeli olmalıdır, ancak en uygun olarak 1/1 oranında olmalıdır. Omega-6 ve omega-3 yağ asitlerinin doğru oranda alınması enerji üretimi ve normal gelişim için önemlidir. Omega-3 ve omega-6 yağ asitleri vücutta birbirlerine dönüştürülemezler ve hemen hemen tüm hücre zarları için önemli bir bileşendirler. Diyet, sağlıklı omega yağlarının doğru karışımını korumanın anahtarıdır. Dünyada 7 milyardan fazla insanın, önemli bir kısmı ya kilolu ya da obezdir. Yaygın olarak Fastfoodun çok fazla tüketildiği ülkelerde Obezite hastalığı çok üst düzeylere ulaşmıştır. Aslında, "Journal Open Heart” dergisi, vücut kitle indeksi VKI, milyar kişinin kilolu olduğunu ve bunların 500 milyonunun obez olarak sınıflandırıldığına dayalı bir rapor bildirdi. Daha da kötüsü, bunun giderek artan bir istatistik olduğunu açıkladı. "Artemis Simopoulos Diyetisyen & Yazar”, kalori alımına odaklanan beslenme yönergelerinin son 30 yılda kötü bir şekilde başarısız olduğunu öne sürdü." "1980'den beri davranışsal çalışmalar, fiziksel aktivite çalışmaları, yüksek protein, düşük karbonhidrat ve düşük yağlı, yüksek karbonhidrat ile birlikte düşük kalorili diyetler ve obezite tedavisi için alınan ilaçlar arasında değişen beslenme çalışmaları da dâhil olmak üzere obezitenin nedenleri ve yönetimi üzerinde birçok çalışma yapılmıştır. Ancak tüm bu çabalara rağmen, obezitedenmuzdarip ülkelerin nüfusunun obezite oranı ve benzeri durumları artmaya devam ediyor, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan diğer ülkelerde de bu durum söz konusudur. Gelişmekte olan ülkelerde obezite; yoksul ve yetersiz beslenen bireyler ile birlikte artmaktadır. Şimdiye kadar, hiçbir ülke obezite ile mücadelede ciddi anlamda başarılar kazanamamıştır. Türk Diyetisyenlere Göre; Omega 3 ün depresyon ve psikolojik hastalıklardaki hormonal dengeyi sağlayarak hastalığın seyrinde olumlu gelişmeler sağladığı gözlenmiştir. Bunu kanıtlayan çalışmalar mevcuttur. Kanı sulandırıcı etkisi ile birlikte kan pıhtılaşmasını engeller. Kan akışını kolaylaştırır ancak kan sulandırıcı ilaç kullanan hastaların omega 3 kullanırken dikkat etmeleri gerekmektedir. Çünkü omega 3 ile birlikte bu ilaçların etkinliği azalabilir. Diyet yapan bireyler diyetlerinde omega 3 e yer vermelidirler. Çünkü literatürde omega3ünoksidatif azalttığı çalışmalar mevcuttur. Ayrıca tatlıya karşı eğilimi olan insanların yine insülin duyarlılığını arttırdığı için diyetlerinde omega 3 türüne ve miktarına dikkat etmeleri gerekmektedir. . Obezite Dünya Çapında Bir Sorun Dünya Sağlık Örgütü, aşırı vücut yağının kişinin sağlığını bozacak kadar ciddi olduğu bir durumun, 1997 yılında bir salgın ilan edilen obezite olarak kabul edildiğini belirtmektedir. 2008 yılında ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri, dünya çapında yetişkinlerin yaklaşık üçte birini kapsayan obezite salgının olduğunu tahmin etmektedir. "Obezite komplikasyonlarının çokluğu sadece insan ıstırabına neden olmakla kalmıyor, aynı zamanda obezite ile ilişkili şaşırtıcı ekonomik maliyetleri de belirliyor. Maliyetleri tahmin etmek için kullanılan matematiksel modele bağlı olarak, bunlar Türkiye’deki toplam sağlık harcamalarının yaklaşık yüzde 6 ila yüzde 16'sı arasında değişmektedir. Obezitenin acımasız olarak artması göz önüne alındığında, bu maliyetlerin artması muhtemeldir. Obezitenin Ülkelere ve Tarihe Göre Değişimi • Bir zamanlar varlıklı insanlarla ilişkili bir hastalık olarak düşünülen obezite, şimdi Afrikalı-Amerikalılar, İspanyollar ve Yerli Amerikalılar gibi düşük sosyoekonomik ve azınlık grupları arasında daha yüksek orandadır. • Çocuklarda obezite 1970 ile 2000 yılları arasında yüzde 5 ila yüzde 15 arasında büyüdü. • Obezite, kadınlardan daha çok erkeklerde görülür; sırasıyla yüzde 41 ila yüzde 28, ancak kadınlar aşırı obez olmaya daha yatkındır • Tip 2 diyabet, koroner kalp hastalığı, hipertansiyon, kanser ve erken ölüm gibi sorunlarda rol oynar. Omega-3 ve Omega-6 Arasındaki Fark Nedir? Omega yağları birçok gıda ambalajında ​​belirtilmiştir, bazıları ne kadar miktarda omegaiçerdiğini belirtse de, çoğu insan "omega-3" veya "omega-6" olduklarını bilemez. Bu tüketicilerin farkında olmadığı şey, omega-3 ve omega-6 yağları arasındaki farkın, dünyadaki tüm farkları yaratmasıdır. Bu iki yağ kaynağı genellikle bir insanın diyetinde eşit 7 milyardan fazla insanın, önemli bir kısmı ya kilolu ya da obezdir. Yaygın olarak Fastfoodun çok fazla tüketildiği ülkelerde Obezite hastalığı çok üst düzeylere ulaşmıştır. Aslında, "Journal Open Heart” dergisi, vücut kitle indeksi VKI, milyar kişinin kilolu olduğunu ve bunların 500 milyonunun obez olarak sınıflandırıldığına dayalı bir rapor bildirdi. Daha da kötüsü, bunun giderek artan bir istatistik olduğunu açıkladı. "Artemis Simopoulos Diyetisyen & Yazar”, kalori alımına odaklanan beslenme yönergelerinin son 30 yılda kötü bir şekilde başarısız olduğunu öne sürdü." "1980'den beri davranışsal çalışmalar, fiziksel aktivite çalışmaları, yüksek protein, düşük karbonhidrat ve düşük yağlı, yüksek karbonhidrat ile birlikte düşük kalorili diyetler ve obezite tedavisi için alınan ilaçlar arasında değişen beslenme çalışmaları da dâhil olmak üzere obezitenin nedenleri ve yönetimi üzerinde birçok çalışma yapılmıştır. Ancak tüm bu çabalara rağmen, ABD gibi obeziteden muzdarip bir ülkenin nüfusunun obezite oranı ve benzeri durumları artırmaya devam ediyor, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan diğer ülkelerde de bu durum söz konusudur. Gelişmekte olan ülkelerde obezite; yoksul ve yetersiz beslenen bireyler ile birlikte artmaktadır. Şimdiye kadar, hiçbir ülke obezite ile mücadelede ciddi anlamda başarılar kazanamamıştır. Türk Diyetisyenlere Göre; Omega 3 ün depresyon ve psikolojik hastalıklardaki hormonal dengeyi sağlayarak hastalığın seyrinde olumlu gelişmeler sağladığı gözlenmiştir. Bunu kanıtlayan çalışmalar mevcuttur. Kanın sulandırıcı etkisi ile birlikte kan pıhtılaşmasını engeller. Kan akışını kolaylaştırır ancak kan sulandırıcı ilaç kullanan hastaların omega 3 kullanırken dikkat etmeleri gerekmektedir. Çünkü omega 3 ile birlikte bu ilaçların etkinliği azalabilir. Diyet yapan bireyler diyetlerinde omega 3 e yer vermelidirler. Çünkü literatürde omega 3 ün oksidatif azalttığı çalışmalar mevcuttur. Ayrıca tatlıya karşı eğilimi olan insanların yine insülin duyarlılığını arttırdığı için diyetlerinde omega 3 türüne ve miktarına dikkat etmeleri gerekmektedir. Omega-3 ve omega-6 yağ asitleri vücutta birbirlerine dönüştürülemezler ve hemen hemen tüm hücre zarları için önemli bir bileşendirler. Bu yağlar binlerce yıldır insan beslenmesinde doğal olarak dengelenmiştir. Obezite Dünya Çapında Bir Sorun Dünya Sağlık Örgütü WHO, aşırı vücut yağının kişinin sağlığını bozacak kadar ciddi olduğu bir durumun, 1997 yılında bir salgın ilan edilen obezite olarak kabul edildiğini belirtmektedir. 2008 yılında ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri CDC, dünya çapında yetişkinlerin yaklaşık üçte birini kapsayan obezite salgınını tahmin etmektedir. "Obezite komplikasyonlarının çokluğu sadece insan ıstırabına neden olmakla kalmıyor, aynı zamanda obezite ile ilişkili şaşırtıcı ekonomik maliyetleri de belirliyor. Maliyetleri tahmin etmek için kullanılan matematiksel modele bağlı olarak, bunlar Türkiye’deki toplam sağlık harcamalarının yaklaşık yüzde 6 ila yüzde 16'sı arasında değişmektedir. Obezitenin acımasız olarak artması göz önüne alındığında, bu maliyetlerin artması muhtemeldir. Obezitenin Ülkelere ve Tarihe Göre Değişimi • Bir zamanlar varlıklı insanlarla ilişkili bir hastalık olarak düşünülen obezite, şimdi Afrikalı-Amerikalılar, İspanyollar ve Yerli Amerikalılar gibi düşük sosyoekonomik ve azınlık grupları arasında daha yüksek orandadır. • Çocuklarda obezite 1970 ile 2000 yılları arasında yüzde 5 ila yüzde 15 arasında büyüdü. • Obezite, kadınlardan daha çok erkeklerde görülür; sırasıyla yüzde 41 ila yüzde 28, ancak kadınlar aşırı obez olmaya daha yatkındır • Tip 2 diyabet, koroner kalp hastalığı, hipertansiyon, kanser ve erken ölüm gibi sorunlarda rol oynar. Omega-3 ve Omega-6 Arasındaki Fark Nedir? Omega yağları birçok gıda ambalajında ​​belirtilmiştir, bazıları ne kadar miktarda omegaiçerdiğini belirtse de, çoğu insan "omega-3" veya "omega-6" olduklarını bilemez. Bu tüketicilerin farkında olmadığı şey, omega-3 ve omega-6 yağları arasındaki farkın, dünyadaki tüm farkları yaratmasıdır. Bu iki yağ kaynağı genellikle bir insanın diyetinde eşit olmalıdır. PEKİ, NEDEN EŞİT OLMALIDIR? Çünkü kan şekeri dengesinde, sinir sistemi sağlığında ve iştahın bastırılmasında kullanılan hormonlar için omega yağlarının dengelenmesi çok önemlidir. Ayrıca, doğmamış bebeklerin normal olarak gelişmesi için bir denge gereklidir ve emzirilen bebekler gelecekte muhtemel bir kronik hastalığı önlemek için gerekli olan besini kazanmaları için gereklidir. PEKİ, OMEGA 3 VE OMEGA 6 NEDEN EŞİT OLMALIDIR? Çünkü kan şekeri dengesinde, sinir sistemi sağlığında ve iştahın bastırılmasında kullanılan hormonlar için omega yağlarının dengelenmesi çok önemlidir. Ayrıca, doğmamış bebeklerin normal olarak gelişmesi için bir denge gereklidir ve emzirilen bebekler gelecekte muhtemel bir kronik hastalığı önlemek için gerekli olan besini kazanmaları için gereklidir. Ünlü Diyetisyen & Yazar Artemis Simopoulus Ünlü Diyetisyen Artemis Simopoulus tarafından yazılan bir başka araştırmaya göre, bu iki esansiyel yağın alınmasında en uygun 1/1 oran ölçeği, omega-6'ların lehine 16/1 oranında değiştirdi. Obezitenin en büyük belirtilerinden; Şişmiş beyaz doku ve kronik iltihaptır. Bu iki belirtinin negatifleri arasında kalp hastalığı, tip 2 diyabet, metabolik sendrom ve kanser bulunmaktadır. Çalışmalar omega-3 yağların tüketimi ve yağ dokusu gelişiminde azalma ile birlikte yararlı kahverengi yağ ve kilo kaybındaki artış arasında bir bağlantı olduğunu göstermektedir. Araştırma, belirli insan gruplarının diğerlerine göre daha fazla kahverengi yağa sahip olduğunu göstermektedir; yani • Zayıf veya ince bedenli insanlar obez olanlara göre daha fazla kahverengi yağ içerirler. • Genç insanlar yaşlı insanlardan daha fazla kahverengi yağı barındırmaktadır. • Normal kan şekeri seviyesine sahip bireyler, yüksek kan şekerine sahip olanlardan daha fazla kahverengi yağ içerirler. Temel Omega-3'ler Nerede Bulunurlar ve Ne Yaparlar? Omega-3 yağları temel olarak bilinen çoklu doymamış yağ asitleridir vücudunuz tarafından yeterli miktarda sentezlenemezler. En önemli üç çeşit şunlardır • Alfa linolenik asit ALA • Eikosapentaenoik asit EPA • Dokosaheksaenoik Asit DHA ALA kaynakları yapraklı sebzeleri, cevizleri, keten tohumu ve tohum ve bitkisel yağları içerir. EPA- ve DHA açısından zengin gıdalar, taze balık, , balık yağı veya kril yağı takviyeleri gibi yağlı. Omega-3 yağlarının diyetinizde önemli olmasının nedeni, sayısız ve yaygın faydalarıdır. Bunlardan bazıları şunlardır • Koroner kalp hastalığı riskinde azalma. • Diğer olası kalp problemlerinin önlenmesi ve tedavisi. • Bazı olası akıl hastalıklarında azalma. • Romatoidartrit gibi azalmış inflamatuar hastalıklar. • Azalmış insülin direnci. Obezite, Doygunluk ve Beyninizin Rolü Öncelikle anlamamız gerek şey, iştahın, nekadar besine ihtiyacımız olduğunun ve doygunluğun beyin tarafından kontrol edilmesini gösteren bir belirteç olduğu. Özellikle, mide ile ilgili bilgiler, mide büyüklüğü gastrikstreç ve gıdaların nasıl metabolize edildiği, vücudunuzun hangi bölümünün ne kadar ihtiyacı olduğunu, beynin; medulla, hipotalamus, amigdala ve talamus bölgelerinde işlenir. Gastrointestinal sistem, miktarın kontrol edilmesine yardımcı olan hormonları salgılarken besinlerin yutulduğu zaman gerekli mesajı beyine iletmekte görevlidir. "Kolesistokininsekresyonu beyin için tokluk sinyalidir ve gherlinsekresyonu beslenmeyi uyarmak için hipotalamus üzerine etki eder.” Öneriler Şeker ve fruktoz tüketiminizi kısıtlamaya başlamanız gerekiyor. Öncelikle, HFCS içeren ürünleri satın almaktan kaçınmak için satın aldığınız gıdaların üzerindeki etiketleri kontrol etmelisiniz. Genel kural insülin / leptin direnci ile mücadele ediyorsanız günde 25 gramdan fazla fruktoz yememelisiniz Ayrıca, doğal tatlandırıcı kullanmamak aspartam, sukraloz veya sakarin gibi sağlığa zararlı yapay tatlandırıcılar, glikoz indeksiniz için büyük bir artış olacaktır, ancak eğer fazla kiloluysanız, stevia dahil olmak üzere tüm tatlandırıcılardan kaçınmak daha iyidir. Dikkat edin, çünkü tatlandırıcılar günümüzün tehlike altındaki gıda üretim endüstrisinde kaygan bir eğimdir. Binlerce yıldır insanlar, gerçek ve temiz olan sağlık açısından zararlı beslenme alışkanlıklarını düzeltmek için ilaçlara güvenmek yerine bitkisel veya hayvansal gıdalar yediler. Sadece son on yıl içinde, bu temel ve gerekli gıdaların hayatlarının her bir dönemine işlenmesi, çoğunlukla raf ömrünü uzatmak ya da üreticilere en düşük üretim maliyetini dâhil etmek için çeşitli zararlı maddeler ile muhafaza edilerek insan hayatını riske atmaktadırlar. . Diyetisyen ve yazarlarının yaptığı açıklamalardan ilginç bir nokta, tüketiciler grubuna bağlı olarak, yağları farklı metabolize etmeleriydi. Doktorlar, daha fazla çalışma ile besinlerin nasıl metabolize edildiğini ve genlerin nasıl işlediğini araştırıp, dengeleme eyleminin gerçekleştirilebileceği sonucuna varmışlardır. Omeg-3 Yağı ile Kilo Kaybı Ünlü Diyetisyen & Yazar Artemis Simopoulus’un 'Besinlerdeki omega-3 ve omega-6 oranı üzerine çalışmasını şöyle açıklanmaktadır "Memeli hücreleri omega-6'yı omega-3 yağ asitlerine dönüştüremezler çünkü dönüştürücü enzim, omega-3 desatürazından yoksundurlar. Omega-6 ve omega-3 yağ asitleri birbirine dönüşmez, metabolik ve fonksiyonel olarak birbirinden ayrıdır ve çoğu zaman önemli bir karşıt fizyolojik yapıları vardır. Bu nedenle diyetteki dengeleri çok ama çok önemlidir. İnsanlar balık veya balık yağı aldığında, diyetten alınan EPA ve DHA, muhtemelen tüm hücrelerin zarlarında omega-6 yağ asitlerini, özellikle de AA'yı kısmen değiştirir. Bir çalışma, kristalin silika maruziyetinden kaynaklanan akciğer lezyonlarının ve sistemik lupuseritematozusun SLE yüzde 96'sının omega-3 yağları tarafından oluştuğunu göstermektedir. Birçok insan balık yağıyla omega-3 yağlarını karıştırmaktadır. Ancak başka seçeneklerin olduğunu bilmelisiniz. Bu seçenekler sardalye ve hamsi gibi balık türlerini de yemeyi içerir. Bununla birlikte, hayvan tabanlı omega-3'lerin ek bir formunu arıyorsanız, kril yağını balık yağı tüketmeyi düşünebilirsiniz. Ünlü Diyetisyen & Yazar Artemis Simopoulus Ama burada, gıdaların tüketilme biçiminde neler olur? Ünlü Diyetisyen Artemis Simopoulus tarafından yazılan bir başka araştırmaya göre, bu iki esansiyel yağın alınmasında en uygun 1/1 oran ölçeği, omega-6'ların lehine 16/1 oranında değiştirdi. Obezitenin en büyük belirtilerinden; Şişmiş beyaz doku ve kronik iltihaptır. Bu iki belirtinin negatifleri arasında kalp hastalığı, tip 2 diyabet, metaboliksendrom ve kanser bulunmaktadır. Çalışmalar omega-3 balık yağların tüketimi ve yağ dokusu gelişiminde azalma ile birlikte yararlı kahverengi yağ ve kilo kaybındaki artış arasında bir bağlantı olduğunu göstermektedir. Araştırma, belirli insan gruplarının diğerlerine göre daha fazla kahverengi yağa sahip olduğunu göstermektedir; yani • Zayıf veya ince bedenli insanlar obez olanlara göre daha fazla kahverengi yağ içerirler. • Genç insanlar yaşlı insanlardan daha fazla kahverengi yağı barındırmaktadır. • Normal kan şekeri seviyesine sahip bireyler, yüksek kan şekerine sahip olanlardan daha fazla kahverengi yağ içerirler. Temel Omega-3'ler Balık yağı Nerede Bulunurlar ve Ne Yaparlar? Omega-3 yağları temel olarak bilinen çoklu doymamış yağ asitleridir PUFA'lar çünkü vücudunuz tarafından sağlığa yeterli miktarda sentezlenemezler. En önemli üç çeşit şunlardır • Alfa linolenik asit ALA • Eikosapentaenoik asit EPA • Dokosaheksaenoik AsitDHA ALA kaynakları yapraklı sebzeleri, cevizleri, keten tohumu ve tohum ve bitkisel yağları içerir. EPA- ve DHA açısından zengin gıdalar, taze balık, , balık yağı veya kril yağı takviyeleri gibi yağlı. Omega-3 Balık yağlarının diyetinizde önemli olmasının nedeni, sayısız ve yaygın faydalarıdır. Bunlardan bazıları şunlardır • Koroner kalp hastalığı riskinde azalma. • Diğer olası kalp problemlerinin önlenmesi ve tedavisi. • Bazı olası akıl hastalıklarında bir azalma. • Romatoidartrit gibi azalmış inflamatuar hastalıklar. • Azalmış insülin direnci. Obezite, Doygunluk ve Beyninizin Rolü Öncelikle anlamamız gerek şey, iştahın, nekadar besine ihtiyacımız olduğunun ve doygunluğun beyin tarafından kontrol edilmesidir. Özellikle, mide ile ilgili bilgiler, mide büyüklüğü gastrikstreç ve gıdaların nasıl metabolizeedildiği,vücudunuzun hangi bölümünün ne kadar ihtiyacı olduğunu, beynin;medulla, hipotalamus, amigdala ve talamus bölgelerinde işlenir. Gastrointestinal sistem, miktarın kontrol edilmesine yardımcı olan hormonları salgılarken ve besinlerin yutulduğu zaman gerekli mesajı beyine iletir. "Kolesistokininsekresyonu beyin için tokluk sinyalidir ve gherlinsekresyonu beslenmeyi uyarmak için hipotalamus üzerine etki eder.” "İştah ve metabolizma regülasyonunda anahtar hormon, yağ dokusundan salınan leptindir. Vücudun içindeki leptin miktarı daha yüksek yağ kütlesiyle artar.” İştah artışı etkilerini inhibe etmek için hipotalamus üzerinde etki eder ve tokluğu gösteren iştah azaltan etkileri aktive eder. Obez insanlar yüksek leptin seviyelerine ve leptin sinyaline düşük yanıt seviyesine sahiptir. Bu, leptin direnci olarak bilinen bir bozukluktur. İnsanların aşırı kilolu veya şişman olduklarını varsaymak kolaydır, çünkü çok fazla yemek yerler ve çok az egzersiz yaparlar ve nispeten yeni araştırmalar şeyden önce, şeker alımının yanı sıra, önemli ölçüde kısıtlanması gereken tahıllar ile içsel olarak bağlandığını anlamak gerekir. Az bilinen bir gerçek ise, insanların önce leptine dirençli olmadan büyük miktarda kilo almamasıdır. Sofra şekeri yeterince kötüyse, soda ve konserve meyvelerdeki yüksek fruktozlu mısır şurubu, meyve suyu, tahıllar, salata sosları ve her çeşit işlenmiş gıdalar sisteminize gerçekten zarar verebilir. Farklı şekilde metabolize olur ve sadece vücudunuzun yağ yakmasına değil aynı zamanda kilo alımını da uyarır. Öneriler Şeker ve fruktoz tüketiminizi kısıtlamaya başlamanız gerekiyor. Öncelikle, HFCS içeren ürünleri satın almaktan kaçınmak için satın aldığınız gıdaların üzerindeki etiketleri kontrol etmelisiniz. Genel kural insülin / leptin direnci ile mücadele ediyorsanız günde 25 gramdan fazla fruktozyememelisiniz Ayrıca, doğal tatlandırıcı kullanmamak aspartam, sukraloz veya sakarin gibi sağlığa zararlı yapay tatlandırıcılar, glikoz indeksiniz için büyük bir artış olacaktır, ancak eğer fazla kiloluysanız, steviadahil olmak üzere tüm tatlandırıcılardan kaçınmak daha iyidir. Dikkat edin, çünkü tatlandırıcılar günümüzün tehlike altındaki gıda üretim endüstrisinde kaygan bir eğimdir. Binlerce yıldır insanlar, gerçek ve temiz olan sağlık açısından zararlı beslenme alışkanlıklarını düzeltmek için ilaçlara güvenmek yerine bitkisel veya hayvansal gıdalar yediler. Sadece son birkaç on yıl içinde, bu temel ve gerekli gıdaların hayatlarının her bir dönemine işlenmesi, çoğunlukla raf ömrünü uzatmak ya da üreticilere en düşük üretim maliyetini dâhil etmek için çeşitli zararlı maddeler ile muhafaza edilerek insan hayatını riske atmaktadırlar. Çalışmalar, gıda arzında daha yüksek omega-3 yağ içeriğine dönüş ve omega-6'larda aynı anda azalması için sonuçlar vererek uzmanlar tarafından insanlara çağrıda bulundurttu. Yemeklerinizde kullandığınız yağlarınızı değiştirmek ve omega-3 – omega-6 arasındaki farkı bilmek ve konsantre hayvan etini ortalama diyetten düşürmek ve omega-3'te daha yüksek olan sağlıklı balık veya otlu etlerle değiştirmektir. . Diyetisyen ve yazarlarının yaptığı açıklamalardan ilginç bir nokta, tüketiciler grubuna bağlı olarak, yağların farklı metabolize edilmeleriydi. Doktorlar, daha fazla çalışma ile besinlerin nasıl metabolize edildiğini ve genlerin nasıl işlediğini araştırıp, dengeleme eyleminin gerçekleştirilebileceği sonucuna varmışlardır. Omeg-3 Yağı ile Kilo Kaybı İlişkisi Ünlü Diyetisyen & Yazar Artemis Simopoulus’un 'Besinlerin omega-3 ve omega-6 oranı üzerine çalışması şöyle açıklanmaktadır "Memeli hücreleri omega-6'yı omega-3 yağ asitlerine dönüştüremezler çünkü dönüştürücü enzim, omega-3 desatürazından yoksundurlar. Omega-6 ve omega-3 yağ asitleri birbirine dönüşmez, metabolik ve fonksiyonel olarak birbirinden ayrıdır ve çoğu zaman önemli bir karşıt fizyolojik vardır. Bu nedenle diyetteki dengeleri çok ama çok önemlidir. İnsanlar balık veya balık yağıaldığında, diyetten alınan EPA ve DHA, muhtemelen tüm hücrelerin zarlarında omega-6 yağ asitlerini, özellikle de AA'yı kısmen değiştirir. Bir çalışma, kristalin silika maruziyetinden kaynaklanan akciğer lezyonlarının ve sistemik lupuseritematozusun SLE yüzde 96'sının omega-3 yağları tarafından oluştuğunu göstermektedir. Birçok insan balık yağıyla omega-3 yağlarını seçeneklerin olduğunu bilmelisiniz. Bu seçenekler sardalye ve hamsi gibi balık yemeyi de içerir. Bununla birlikte, hayvan tabanlı omega-3'leri balık yağları dışında farklı bir formunu arıyorsanız, kril yağını balık yağı tüketmeyi düşünebilirsiniz. Balık yağı, omega3, krill yağı içeren takviye edici ürünlerimizi incelemek isterseniz GIDA TAKVYELERİ kategorisini tıkladıktan sonra BALIK YAĞI OMEGA 3 kategorimizi ziyaret edebilirsiniz. Omega 3 ilaç fiyatları hakkında müşteri hizmetlerimizden bilgi alabilirsiniz. Balık yağı, omega 3 ler hakkındaki bu yazımız bilgilendirme amaçlı yabancı kaynaklardan derlenmiştir. Tavsiye veya öneri niteliğinde değildir. Lütfen sağlık problemleriniz vb sorunlarınız için doktorunuza başvurunuz. Facebook ve instagramda syucomtr bizi takip edin. Balık yağı omega3 içeren ürünlerimizin kategorisine gıda takviyeleri / balık yağı omega 3 başlığı altında ulaşabilirsiniz. kaynak EPA ve DHA Nedir?Omega 3 yağ asitleri EPA ve DHA, hücrelerin temel yapısal bileşenidir. EPA “Eikosa Pentaenoik Asit”, DHA ise “Dokosa Heksaenoik Asit” isminin kısaltılmış halidir. Vücudumuz için oldukça önemli, sağlıklı yağlardır. Ruhsal, fiziksel ve bilişsel sağlıkta EPA ve DHA’nın etkisi büyük. Kalbin miyokard tabakasında, gözün retinasında ve beyinde yoğun olarak bulunmaktadır. Bu dokuların sağlıklı işlevselliği açısından önem taşımaktadırlar. Beyin, hafıza, kalp, damar, kemik, cilt, karaciğer, bağışıklık sistemi ve depresif rahatsızlıklara karşı EPA ve DHA etkili bir koruma, tedavi desteği ve DHA’nın açılımı EPA“Eikosa Pentaenoik Asit”, DHA ise “Dokosa Heksaenoik Asit”Aralarındaki Farklar Nelerdir?Omega 3 yağ asitlerinin her ikisi de sağlığa faydalıdır. İkisinin ayrı ayrı fayda sağladığı alanlar olduğu gibi, birlikte olduğunda daha etkili olduğu alanlar da mevcuttur. Bu aşamada biri diğerinden daha üstün gibi bir şey söylemek söz konusu değildir. Zira uzmanlar, sağlıklı bir beden işlevselliğini sağlamak ve yaşam kalitesini artırmak için EPA ve DHA’nın birlikte olması gerektiğini belirtiyorlar. EPA ve DHA, daha çok hayvansal gıdalardan Nelerdir?Balık, ideal bir Omega 3 yağ asitleri kaynağı olarak biliniyor. Omega 3’ten yararlanmak için, başta balık olmak üzere bu yağ içerikli pek çok besini tüketmek önemlidir. Ancak besinlerle Omega 3 desteğini almak her zaman mümkün beynin ve gözün retina tabakasının önemli bir kısmını oluşturuyor. Göz sağlığı, beyinsel rahatsızlıklar ve hafıza problemlerinin önlenmesi açısından önem arz ediyor. Vücut üretemediği için bu organlardaki DHA miktarının korunması ancak dışarıdan alımlarla sağlanabiliyor. Böylece beyin fonksiyonları, göz sağlığı ve sinir sistemi gelişimi destekleniyor ve ise, antienflamatuar iltihap önleyici etkisiyle bağışıklık sisteminin gelişiminde ayrı bir öneme sahip yağ asididir. EPA ve DHA’nın birlikte olması, damar tıkanıklıkları, damar genişlemesi, kan pıhtılaşması, kolesterol artışı, kandaki şeker seviyesinin yükselmesi gibi kalp ve damar hastalıklarına karşı korunmayı sağlıyor, bu hastalıkların önlenmesinde etkili oluyorlar. Vücudumuzun üretemediği bu iki önemli yağ, bazı hayvansal ve bitkisel besinlerde bulunuyor. Bu yağları, yüksek miktarda doğal Omega 3 yağ asitleri içeren takviye edici gıdalarla da kolaylıkla almak mümkün. DHA Oranı Yüksek Balık Yağı Ne İfade Etmektedir? Balık yağı alırken dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan bir tanesi balık yağının içerisindeki Omega3 miktarı, yani DHA Dokosaheksaenoik Asit ve EPA Eikozapentaenoik Asit oranıdır. Yapılan bilimsel çalışmalar Omega3 yağ asitlerinden DHA’nın normal beyin ve normal görme yetisini korunmasında pozitif yönde etkisinin olduğunu, DHA ile birlikte EPA’nın ise kalbin normal fonksiyonlarına, kan trigliserit seviyesinin korunmasında pozitif yönde etkisinin olduğunu göstermektedir. Ancak hala mevcut balıklarda veya balık yağı takviyelerinde “DHA oranı yüksek balık yağı ne ifade etmektedir?” sorusunun cevabı tam olarak bilinmemektedir. DHA ORANI YÜKSEK BALIK YAĞI Dünya genelinde standart balık yağı üretiminde genellikle EPA/DHA oranı olarak 18/12 180mg EPA, 120mg DHA olmak üzere toplamda 300mg Omega3 yağ asidi balık yağı elde edilebilmektedir. Bu standart üretim değerleri dikkate alındığında EPA yağ asidinin DHA yağ asidinden genellikle daha yüksek oranda olduğu anlaşılmaktadır. Bunun nedeni balık yağı üretiminde kullanılan balıklardan kaynaklanmaktadır. Ancak kutuplara yakın veya soğuk ve derin okyanuslardan elde edilen yağlı balıklarda, örneğin Tuna balığı, daha yüksek oranda DHA üretilebilmektedir. Standart balıklardan veya sıcak su balıklarından elde edilen Omega3’lerde, Omega3 yağ asitleri EPA ve DHA oranı daha düşük seviyede olabilmektedir. DHA oranı yüksek balık yağı demek, temel olarak oranca DHA yağ asidinin EPA yağ asidinden daha fazla olması demektir. Bunun anlamı, balık yağı üretiminde daha yağlı balıklar ve DHA oranınca daha zengin balıklar kullanılmış demektedir. Ancak, üretiminde yağlı balık kullanılmasına rağmen günlük kullanımı daha düşük oranda DHA içeren bir balık yağı üretilebilir. Bunu değerlendirebilmek için günlük ne kadar DHA alınabileceğinin bilinmesi ve ürün etiketindeki yer alan DHA miktarına bakılması gerekir. DHA oranının yüksek olup olmadığı veya ne kadar olduğu balık yağı takviyelerinin etikeninde yazılmaktadır. Normal beyin ve görme yetisi fonksiyonlarının korunmasını birinci derecede önemseyen bireyler DHA oranı daha yüksek balık yağlarını, kalbin normal fonkisyonlarını birinci derecede önemseyen bireyler göreceği olarak EPA oranı daha yüksek olan balık yağlarını tercih etmelidir. Yorumlar Yazan Selim ECEMİŞ

epa ve dha sı en yüksek balık yağı